Elveda Melo

28 Ocak 2013 Pazartesi

Bir önceki postta Melo'nun yerine transfer yapılmasını yazının henüz 2. cümlemde belirtmiştim. Maçtan öte Melo'nun kronikleşmeye başlayan davranış problemine cidden dedike bir terapi gerekiyor. Hazır Florya'ya da yakınken Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne götürüp göstermekte fayda olur. Maçta tükürüp tükürmediğini ekrandan net göremiyoruz. Tu Portekizce sen anlamına geliyormuş. Yersen. Açıkçası ilk geldiğinde de kiralık olmasının avantajının altını çizmiştim. Melo'nun seneye takımda olmayacağı aşikar. Yekta geçen yıla oranla güzel bir gelişme gösterdi ancak yeterli değil. Essien'i Real satın almazsa Chelsea'den kiralamak en mantıklı seçenek olacaktır. Özellikle bugün Drogba ile görüşmelerin başladığı haberleri ile beraber Essien'in bu bölgeye alınabilinmesi hiç de zor olmaz. Önümüzdeki postlarda zaten bu bölge ve solbek için alternatif önerilerim olacak.

Maça gelecek olursak. İnternetten kesik kesik de olsa seyretmeye çalıştım ya da GSTV'den dinledim maçı. Almeida'nın olmaması ve Fernandes'in sakatlıktan çıkmış olmasıyla beraber maç eksiğinin göze çarpması zaten ibreyi bize ister istemez çeviriyor. Ben Aybaba'nın yerinde olsam en büyük kumarı oynar normal kadroyu bozmadan Almeida'nın yerine Dentinho ile başlardım. 4-6-0 yada 4-5-1 gibi bir versiyonla Dentinho'yu Fernandes, Holosko ve Olcay'a yüzü dönük oynatıp onlara koşu alanları açtırırdım. Ancak 2 gün önce gelmiş ve takım arkadaşalarının geçtim özelliklerini isimlerini bile bilmeyen birisinden bu faydayı ne kadar sağlayabilirdik orası ayrı.

Bizim tarafta ise; Burak'ın olmaması dışında beni şaşırtan bir kadro yoktu. Ancak Elmander ve Umut'la ileride basıp rakibi bozma planı aslında işe yaradı. Hele gol de erken gelince maçı çevirdik. Hilbert'in beceriksizce harcadığı pozisyon dışında kalemizde pozisyon dahi görmedik. Selçuk'un derbilerdeki liderliğini sahaya yansıtması ve kullandığı her duran topta tehlike yaratması Riera'nın kafasıyla sonuca yansıdı. 2. yarıda klasik Sivok golüyle fark 1'e indi. Büyük takımların bu gibi klasik gol organizasyonları vardır. Önemli olan bunları çözebilmek. Bunu çözersek ligde daha rahat yürürüz. Sniejder'in girişinden 5 dk.sonra Melo atılınca kendisini çok net göremedik ancak daha uygun pozisyonda olduğu halde Riera ve Sabri kendisine pas vermiş olsa gerçekten o da taraftarı selamlayacak güzel bir gol ya da asist üretebilirdi. Bu arada biraz da Hamit'ten konuşalım. Bence kendisi çok iyi bir şutör ancak Real'de yedek kaldığı sürede bu becerisi körelmiş. Gerekiyorsa ayrı bir şut idmanı yapması çok faydalı olacaktır. Gerçeten 1 gol atsa kendisine gelecek ve şuana kadar olduğundan çok daha büyük fayda sağlayacak takıma.

Ligde şuan 5 puan farkla lideriz. Ancak Melo'nun yeri mevcut kadro içinden doldurulmalı. Sneijder geldiyse bu görevi Selçuk İnan çok başarılı bir şekilde geçici olarak üstlenebilir.

2 Hayat Belirtisi:

Anıl dedi ki...

Bu kadar acımasız olmamak lazım. Melo malum pozisyonda yoluna giderken iki BJK'li futbolcu tarafından bariz bir şekilde kışkırtılıyor. Tansiyonu böylesine yüksek bir maçta taş olsa çatlardı. Geride kalan 1,5 senede Melo'nun - her ne kadar aşırı hırslı bir mizaca sahip olsa da - hiçbir rakinine böylesine bir tepki gösterdiğini de görmedik. Kamuoyunun gazına gelip her şeyin yolunda seyrettiği bir takıma ve oyunculara böylesi bir muameleyi reva görmemek gerek.

Saygılar...

Jordi Metal dedi ki...

Anıl,

hedefim Melo'yu biçmek değil ancak bu gibi pozisyonlarda kendisinin reaktif tepkiler verdiğine inanıyorum. Bu durumlarda biraz karşıdan gelen tepkileri yutması ve işin gereğini hakeme bırakması taraftarıyım. Zaten mimli bu konularda. Bu durumlarda daha dikkatli olması gerekmez mi sence de? Oyun içinde hırslı yapısı ayrı bir konu. Tam Terim'in istediği tarzda adam. Bu özelliğini hepimiz seviyoruz ancak daha soğukkanlı olması gerikir. bu da Melo'nun gelişim alanı.