31 Aralık 2012 Pazartesi
24 Aralık 2012 Pazartesi
20 Aralık 2012 Perşembe
Çeyrek Final'e Doğru
Fener maçı sonrası S04'ün gelmesinin özellikle seyirci vb. faktörleri işin içine alarak olumlu olabileceğini yazmıştık. Kaldı ki, S04 içinde en makul kura Celtic ya da bizdik. Nasıl ki bizim için Barça, BVB gibi takımların çıkma riski varsa, onlar adına da R.Madrid, Milan gibi ciddi risk taşıyacak takımlar vardı.
Gelelim kuranın yorumuna, S04'ün geçen hafta evinde Freiburg'a 3-1 yenildiği maçın iyi irdelenmesi lazım. Transfermark değerlerine bakarsak S04 bizden daha pahalı takım. Ancak paha sahade oynanan futbola göre değişir. Eleyebiliriz ancak 180 dk. disiplinden kopmamalıyız. Tek yol bu. Bununla beraber S04 bizden daha genç bir takım. Ayrıca daha uzun oyuncuları var. mümkün olduğunca yerden hızlı ve araya top atarak gol aramak ya da kanatlardan bel hizasında kesilecek isabetli ortalarla sonuca gidebiliriz. dikkat etmemiz gereken en önemli şeylerden biri rakibin devasa defans oyuncularının ileri çıkıp attıkları kafa golleri. Özellikle dikkat etmemiz gereken isimler Huntelaar, daha önce blogta önerdiğimiz Holtby, Farfan ve Hövedes.
Diğer eşleşmelere bakarsak; Milan-Barça, Bayern-Arsenal ve Real-ManU eşleşmeleri sert olmuş gerçekten. Belki bu turu geçeriz ancak çeyrek finalden ötesi için disiplin kavramının yanına yetenek kavramını da taşıması lazım takımın. Bakalım devre arasında takımda taşlar nasıl oynayacak.
17 Aralık 2012 Pazartesi
Yakar Top
Duran 2 toptan galibiyet güzel. Ancak iyi oynamadık. Hatta 1-0'dan sonra geri yaslanmamalıyız ifadesini GSCimbom forumunda da yazmıştım ancak maç 1-2'ye dönseydi Selçuk'un frikiği de kar etmeyebilirdi.
Frikik de frikik hani, Selçuk resmen fotoğraf çekti. Burak Eren face'de sormuş "Frikikten ters köşe yapmak ne demek?" diye. Onu bunu bilmem, Burak Eren'de hatırlar belki blogları açmadan evvel GSCimbom'da tartışırken yazmışlığım var Selçuk'un daha Manisa'dayken alınmasını. Neyseki artık bizde. Yoksa inanın 10 numara namına kimi getirirseniz yine orta alanda hep birşeyler eksik olur. Gerrard, Xavi gibi box-to-box oyanayan ve iyi frikik atan adam candır.
Selçuk'un öneminden Hamit'in cenabetimsi şanssızlığına gelelim. Hamit'in abartısız sezon başından beri en az 4-5 topu direkte patladı. Yarısı girse aslında onun için de önemli bir motivasyon olur. O zaman herkes Hamit'in takımdaki ağırlığını hisseder. Ancak olmayınca olmuyor. Fakat büyük adam ki büyük maçlarda çok ayrı oynuyor. 4 gün öce Kupa maçında gerçekten kötü bir efor göstermişti. İnşallah ligin 2. yarısında ya da CL'de inşallah atar. Riera ve Ambrabat Kuyt-Gökhan karşısında iyiydi. Gökhan çok fazla çıkamadı bu nedenle Kuyt ileride yalnızdı. Ancak başta da yazdığım gibi iyi değildik. Bu halimizle Malaga falan gelirse cidden orda burda kevgira döneriz. Bu işin şakası yok. S04'ün gelmesi her anlamda iyi olur. Seyirci vb. faktörler işin içine girecek zira. Kaldıki onlar da geçen gün evlerinde Frieburg'a 3-1 yenildiler. Dün en güzel şey neydi peki elbette kareografiydi. Geçen yıla vurgu oldukça ironikti. Taraftar güzeldi. Herkes bundan sonra ceza almamız için büyük uğraş ve tahrike girebilir. Kimse bu oyuna gelmiyor, sahaya girmiyor. Aksine oyuncular tribüne koşuyor. Zaten tribüne koşan oyuncu candır.
10 Aralık 2012 Pazartesi
Kısıtlanmamış Öfke
Messi dün gece 'Bombacı' Müller'in rekorunu kırdı. İlerleyen yıllarda kendi rekorunu da geliştirir inşallah. Falcao ise El Turco'yu tek başına paramparça etti ve CR7'yi gol krallığında geride bıraktı. Umarım devre arasında bir yere gitmez yoksa Atletico sıradan takım kimliğine geri döner.
9 Aralık 2012 Pazar
Salvatore Bocchetti
Bocchetti, Palacio'lu Genoa kadrosunun genç transferlerindendi ve gösterdiği başarı onu Rubin Kazan'a taşıdı. Bu yıl 18 maçta 1609 dk forma giydi ve 3 gol 1 asistle performansını süsledi. Ancak 1 kırmızı ve 1 sarı kart gördü. Kariyerindeki toplam 14 golün 7'sini(%50si) kafasıyla atması onun özellikle atak korner ve frikiklerde rakip ceza sahasında da tehlike yaratabilceğinin bir göstergesi. Bocchetti sol ayaklı olması nedeniyle özellikle sol iç sorununu ve gerektiğinde sol bek açığını en uygun şekilde kapatabilecek bir oyuncu. Tüm bunların yanı sıra henüz 26 yaşında olması uzun süre kendisinden faydalanılmasını sağlayacaktır. Sözleşmesi 2013 yılında doluyor olması nedeniyle uygun bir rakama bekleneni veremeyen Cris ve sakatlığı devam eden ve sene sonu sözleşmesi bitecek olan Ujfa'nın yerine devre arası alınabilecek iyi bir transfer olacaktır. Ayrıca kontratının bitecek olması onu Juve'nin de gündemine sokmuş. Acele etmek lazım.
7 Aralık 2012 Cuma
Galatasaray'ın Gelecek 5 Yılı ve Ülke Puanı
Şuan 44. sıradayız. Ancak bu yıl bundan daha öteye gidebileceğimiz konusunda şüpheliyim. Bu nedenle esas iş bundan sonra başlıyor. Skip ve FR'nin ilk yılında kendimizi Trömsö nedeniyle kaybettiğimiz puanlardan tam kurtardık derken öncesinde Lviv faciası ve o yıl 8. olan takım ertesi sene Avrupa'ya gidemedi. Sonuçta kendimizi toparlamamız gereken 4 önemli sezon var önümüzde. Bu yıl bu çizgi benim için yeterli ancak 10/11 ve 11/12 sezonlarındaki alınamayan puanları toparlayabilme adına alınacak her beraberliğin dahi önemi çok büyük. Kaldı ki ben buna daha başlangıç olarak bakıyorum. Galatasaray'ın ligimizde hedefi ilk 2 takım olmalı muhakkak, Avrupa Ligi'de fena sayılmaz. Orada bu çizginin çok daha ötesine geçebiliriz. Sıralamaya geldiğimizde 44. sıradayız ve yakın vadede son 8 kalma şansımızı açıkçası oynadığımız futbola kıyasladığımda uzak ihtimal olarak görüyorum. Önümüzdeki 2 yıl kaybolacak olan 15.4 ve 11.52 puanın üstünde puan toplayarak öncesinde ilk 35'e, sonrasında ilk 25'e odaklanabiliriz. Yönetimin bu noktaya bakıp, Terim'in her zaman telafuz ettiği 'istikrar' kelimesine sadık kalması da çok büyük önem arz ediyor. Nasıl ki Wenger ve Ferguson her sene kupa kazanmamalarına rağmen takımlarının başındaysa, Terim'e de aynı tölerans ve sabrı göstermek bizim vazifemiz olmalı.
Biraz da ülke puanlarına bakalım ve Bursa'nın ilk maçta çok avantajlı olduğu ama elendiği Twente maçına ve Trabzon'un 210 dk. gol yemediği ancak gol de atamadığı Videoton'a elenmesine gerçekten üzülelim. Hatta Marsilya'nın bu eforunu gördükten sonra Eskişehir'e bile üzülebiliriz. Açıkçası Avrupa maceramızda Şubat'ı gördük ancak Mart'ı görür müyüz Allah kerim!
Biraz da ülke puanlarına bakalım ve Bursa'nın ilk maçta çok avantajlı olduğu ama elendiği Twente maçına ve Trabzon'un 210 dk. gol yemediği ancak gol de atamadığı Videoton'a elenmesine gerçekten üzülelim. Hatta Marsilya'nın bu eforunu gördükten sonra Eskişehir'e bile üzülebiliriz. Açıkçası Avrupa maceramızda Şubat'ı gördük ancak Mart'ı görür müyüz Allah kerim!
6 Aralık 2012 Perşembe
Burak Yılmaz, Aydın Yılmaz, Galatasaray Hiç Yılmaz
Öncelikle son 16 için teşekkürler Aslanlar. Aslında bu geri dönüş muhteşem oldu. Son 3 maçı kazandık. Son maçta geriden gelip aldık. Tamamen destansı...
Gelin biraz maça bakalım. İlk 11'de açıkçası Emre Çolak'ı görmek beni şaşırttı. Ambrabat'ın birebirde diri ve etkili olması özellikle Braga gibi kotra takımların ani çıkışlarında top kapıp daha büyük tehlikeler yaratabilir. Emre'nin önünde hala büyük bir gelişim alanı var. Fiziksel olarak bence hala yeterli düzeyde değil. Hamit ise nedendir bilinmez bir türlü sağlıklı randıman alamıyoruz. Top tutma konusunda takımın en iyilerinden ancak dün gece sıklıkla top kaptırdı. Şansını zorlama noktasında dayanabilir bu gidişle. Bence orta göbekte de denenmesi gerekir diye düşünüyorum. Son günlerin formda isimi Riera, dün takımı resmen 10 kişi oynattı. Braga'nın neredeyse tüm atakları onun çizgisiden geldi. Maçın kırılma anında Rizzoli düdüğü çalmadan topu eline alması nedeniyle kırmızı kart görmemesi oldu. Allah'tan hakem insafa geldi. 2. Yarı başlarken Terim klasını konuşturdu. 2 değişiklik hakkını birden kullanmak aslında risk yaratır ancak 4-4-2'den bir zamanlar Milan'ın Ancelotti döneminde uyguladığı 4-3-2-1'e (duruma göre 4-3-3 ve 4-5-1'de oynandı) dönülmesi bize orta alanda daha fazla topla oynama fırsatını yarattı. Rakip de biz ortaya ağırlık verince kanatlarda açık vermeye başladı. Bu hem Ambrabat'ın asistinde golü hem de Eboue'nin ayağının sektiği ve Burak'ın direkten dönen topundaki pozisyonlarla sonuca doğru gitmeye başladık. Burak'ın CR7'yi kovalamaya devam ettiği maçta grup aşamalarında 6 gole erişerek rekoru da eline geçirdi. İnşallah UEFA Yılın Takımı seçiminde kendisine oy verenlerle beraber yer alır.
Şimdi bizi daha zorlu bir torba bekliyor. Barça, BVB, B.Münih, PSG, Juve gibi bizi açıkçası dağıtabilecek rakiplerin yanı sıra S04 ve Malaga gibi kafa kafaya oynayabileceğimiz rakipler de var. Açıkçası Barça'yı isterim. Eleneceksek onlara elenelim yoksa S04 gönlümden geçen kura. Ancak devre arası transfer şart. Açıkçası Elmander'in sakatlık sonrası geçen yılın performansının çok uzağında olduğu gerçeğini göz ardı etmeyelim. Forvet arkasına kuvvetli bir transfer şart.
4 Aralık 2012 Salı
1 Aralık 2012 Cumartesi
Eski Günlerdeki Gibi
Diyor Marca manşetinde. Maç TSİ 23:00'da NTVSpor'da. CR7 mi, Falcao mu; Arda mı yoksa Özil mi galip gelecek!..
25 Kasım 2012 Pazar
Son Nokta
Burak Eren demişti Melo için yanlış hatırlamıyorsam Mezarından Kalkan Adam diye. ManU maçındaki performansını sürdürülebilir kılması ne kadar vadeli olacaktı düşüncesi vardı aklımda. Dün Muslera'yı kaybettik ancak Melo ile yeni bir ruha bürünüyoruz. Kalbi ile oynayan adamlara güzel bir örnek. Şampiyonluk için kırılma anları olur, dün akşam böyle bir an yaşandı. Bu arada Muslera'nın yerine Ufuk'u seyredecez kalede. Umarım tecrübeli başka bir eldiven transferi ihtiyacı duymayız.
21 Kasım 2012 Çarşamba
14 Yıllık Bu Çile, Bitsin Artık Bu Sene
Son söyleyeceğimi baştan yazayım. Aslında gönlüm CL'de devam etmektense Avrupa Ligi'nde devam etmek. Gerçekten takım performansını yansıtırsa orada yenemeyeceğimiz takım yok. Ancak "duygusal" nedenlerden dolayı CL iyi bir vitrin. Terim gerçi Avrupa için ligi feda edeceğini maç sonunda dedi. Zaten lig bizim için Avrupa'ya gidebilme aracı. Amacımız Avrupa'da Türk olmayan takımları yenmek. Bu kulübün kuruluş nedenlerini iyi bilen ve misyon olarak yüklendiğini hissettiren kişiler başarıyı yakalayacak. Bu su götürmez bir gerçek.
Dün takım iyiydi. İlk defa orta 4'lünün muhteşem çalıştığı bir maç seyrettik. Forvette Elmander yerine Umut olsaydı ya da Umut golden sonra girseydi daha güzel kontralar yakalayabilirdik. Zira Elmander-Baytar değişikliği forvet verimliliğimizi negatif etkiledi. Kanattan gelen bindirme var ancak içeride adam yok. Bakınız Eboue'nin çizgiye inip altı pasa bıraktığı top. Umut'u ayrıca sağ kanata yakın Hamit'i biraz daha içeri sokup yine 4-5-1'e dönebilirdik. Galibiyet her zaman güzel. Hele ManU'yu ilk defa yenebilmek daha da güzel. Şimdi Bilbao'da zamanında yaşadığımız cenabetimsi talihsizliği yaşamazsak üst tur çok yakın. Ben ManU'nun Cluj'u sahasında rahat geçeceğine ayrıca inanıyorum ancak göbeğimizi her zaman kendimiz kesmeliyiz.
8 Kasım 2012 Perşembe
Burak Yılmaz, Galatasaray Da Öyle !
Aslında Elmander'in sakatlığı şansmıza mı nedir bilinmez, Umut-Burak duosu uyumları nedeniyle daha çok tercih sebebiydi mantığıma uygun olarak. Elmander kötü falan da değil bu arada. Sadece son yılların en kaliteli forvet hattı var elimizde hatta tüm Galatasaray tarihinin en iyi 3 forvet hattına sayabiliriz şu anki forvet hattını. Hamit'in 2 asisti ona da ilaç gibi olmuştur. Varlığını hissettirdiği 2-3 maçtan biri oldu. Bundan sonra daha fazla hissetmemiz gerekecek. Yekta ise Melo'nun yokluğunda sadece sırıtmıyor. Yoksa Melo ile bir tutamayız. Zira bu bölgeye yada Hamit'i göbeğe çekebilme opsiyonu ile mümkünse yerli bir sağ kanata ihtiyaç olabilir şayet Baytar futbolu unutmadıysa.
Artık ManU maçının önemi arttı. Gerçek bir futbol şovu yapmalıyız. Tıpkı 1999 yılının Kasım ayında Milan'a yaptığımız gibi...
17 Ekim 2012 Çarşamba
Türk Mal Milli Takımı
Volkan'ın 2 maçtaki 2 hatası sağolsun bizi farklı noktalara taşıdı. Böylelikle 2014'te Dünya Kupası yerine Copacabana plajında malı yaymaya gideriz.
3 Ekim 2012 Çarşamba
2 Ekim 2012 Salı
Balyoz
Biri darbe yaptı da bizim mi haberimiz olmadı ya da ben farklı bir gezegendeki Türkiye'de mi yaşıyorum! Bir kağıt parçasına dayandırılan ve düzmece gömülerle ortaya çıkarılan silahlar! Vatan kurtaranlar içeride, terör artmış ve irtica başlamış durumdadır. Ha unutmadan inkilap derslerini okullardan kaldırıyorlarmış. Daha ne olabilirdi ki!...
1 Ekim 2012 Pazartesi
Pazartesi Şarkıarı ( AC/DC - T.N.T )
Rahmetli Yaman Afacan'ın ruhuna gelsin. O çok severdi bu herifleri...
30 Eylül 2012 Pazar
Kaptı Kaçtı
Dün Barça; Pique, Puyol ve Iniesta'dan yoksun çıkmıştı Sanchez Pizjuan'a. İlk yarı yediklere gole kadar iyilerdi. 2. yarıda 2-0'dan sonra hareketlendiler ancak ezberlenmiş pas trafiği ve herşeyden önemlisi Medel'in nasıl beceriyorsa artık kendini attırması oyunu farklılaştırdı. Medel arıza zihniyetli bir adamdır. Daha önce Super Clasico'da da aynı haltı yemişti. Gerçi o gün maçın olumlu anlamda da adamı olmasaydı şuan La Liga'da top oynayamazdı. Barça takır takır pas yaparken Navas'e kimse ayak uyduramadı. Barça gol sinyallerini Palop'un 90'dan çıkardığı Messi frikiği ile verdi. Sonrasında 2 frikikte ise baraja takılınca Xavi, David Villa oyuna alındı ve kısa pas trafiği ile gelen gollerle El Clasico öncesi şuan puan farkı Real ile 11 puan. Bu akşam evinde Deportivo'yu yenerlerse fark 8 puan olacak fark. Haftaya El Clasico var. Mourinho'ya kaybederse, gelecek sezonun planlarını geniş geniş yapabileceği bir sezon olacak önünde.
20 Eylül 2012 Perşembe
Stark United : 1 - Cimbom : 0
Hakeme ne desem az ilk dakikadaki penaltıdan son dakikada Burak'ı perdelemesine varana kadar insanı çileden çıkarttı. 3 Top direkten dönmüş, 2 net penaltı ve tam Selçuk'luk bir yerden frikik pozisyonunun verilmemesi. Burak ve Emre'nin ardarda kaçırdıkları cabası. Hamit'e sadece Muslera, Dany ve Semih ayak uydurunca Melo ve özellikle Selçuk vasatı aşamayınca, orta sahadaki basit top kayıpları ve ManU'nun orta alanı hızlı geçmesi ile kazanabileceğimiz ve yönetebileceğimiz maçı kaybettik. Aslında 'şerefli mağlubiyet' terimine uygun bir maç oldu diyebiliriz kısaca. Maçta en çok güldüğümüz an, spikerin paslaşma anında 'Dany'den Balta'ya' diyince 'adaşıma gerçek adıyla hitap edildi' şeklinde gülüşmeler oldu barda. Oynan top gelecek için güzel hatta harika. Böyle bir futbol ile kaybetmek ise can acıtıyor. Taraftar muhteşemdi.
Foto : Fotomaç
6 Eylül 2012 Perşembe
R.I.Ps
Birer gün arayla kalp krizinden ölen 2 genç ölüm. Michael Clarke Duncan 4 Eylül'de 54 yaşında, Ediz Bahtiyaroğlu ise 5 Eylül'de 26 yaşında hayatının baharında kalp krizine yenik düştüler. Toprakları bol olsun...
4 Eylül 2012 Salı
Cris Tercihi
Ujfa'nın uzun süreli sakatlığı 'çilek'ten mahrum bıraksa da bizi Cris transferi ne kadar gerekliydi sorusunu akla getiriyor. Ligin ilk 3 haftasında yenen 6 gol illa ki bu sakatlığın da etkisi ile beraber transfer ibresini 'çilek'ten defansa yöneltti. Peki Dany ve Semih'e alternatif Gökhan'a ek olarak Ceyhun, hatta A2 takımından Sinan Osmanoğlu ile defans rotasyonu sağlanabilirdi. Ayrıca Hakan Balta'yı dahi Çağlar ile rotasyona sokup stoper opsiyonu kullanılabilirdi. Bununla beraber solbek alternatifini yine A2'den Mert Çetin & Barış Gök ikilisinden hangisi iyiyse bu şekilde de değerlendirilmesi alt yapıyı daha da ön plana çıkarabilirdi. Cris'in yerine Lucio gelmiş olsa inanın çok daha güzel bir rotasyon olurdu özellikle CL için. Bu arada unutmadan; hoşçakal Necati. Güzel gollerini her daim hatırlayacağız.
30 Ağustos 2012 Perşembe
Güzel Grup
Herşeyden önce sabahki postta yazdığım gibi bahtsız bedevi olmaktan Allah'tan yırtık da BVB yerine Cluj'u çektik. CL kurasında 3. torbanın da avantajı ve kağıt üstünde kolay görünen rakiplerin gelmesi güzel olmuş ancak maç her zaman sahaa kazanılıyor. Nasıl ManU'yu geçmişte takımlarımız deplasmanda yendiyse, nasıl Cluj deplasmanda Roma'yı yendiyse herşeye göz önüne alarak bakmalıyız. Keşke son maçı ManU ile oynasaydık. Belki unlarını elemiş olup İdmanchester ile sahaya çıkarlardı. Braga ile son maçı deplasmanda oynamak geçmişteki Bilbao deplasmanındaki gibi kötü bir süprizde çıkabilir karşımıza. En kötü UEFA'dan devam ederiz diye düşünüyorum. Zaten grupta ManU dışındaki tüm takımlar 2.lik için oynayacak o yüzden en iyi ihtimal 2.lik. 5 yıl aradan sonra güzel günler görebileceğimiz bir kadromuz var. CL'de ölüm grubu ise Grup D-eath. Yine sabah tahmine paralel sadece 3. torbadan Ajax'ın geldiği Real - City - BVB 4'lüsü keyifli maçlar seyrettirecek bize. Kağıt üstünde en kolay diyebileceğimiz grup ise Kiev - Zagreb - PSG - Porto 4'lüsünün yer aldığı A grubu. Yılın oyuncusu ödülünde ise, Iniesta'nın, M10 - CR7 çekişmesinden sıyrılıp ödülü alması olmuştu. Açıkçası ben CR7 alır diye düşünmüştüm bu yıl ancak Arupa Şampiyonluğu'nun getirisi ile ödülü kazandı.
CL'ye Doğru
Yine, yeni, yeniden CL... Uzun zaman oldu ASY'de bu müziği duymayalı. En son Gerets zamanında katılmıştık ve Skibbe döneminde Steau faciası nedeniyle uzak kalmıştık. Dün gece Fener'den gelen 10 Milyon € ile beraber pastanın üstüne 'çilek'in konabilme ihtimali daha da arttı. Kaka ismi gerçekten heyecan verici. Kaka ya işte... Gerçekten psikolojik bir üstünlük sağlar rakiplere, doğal liderlik yapar vb. Gelelim grup beklentisine : Milan/Porto - Valencia/Braga - Galatasaray - Nordsjælland güzel olur. Bu yılın şayet olursa ölüm grubu tahmini : Barça/Real - Man. City - Juve/PSG - BVB olur. Zaten 4. torbadan BVB'yi seçen takım bahtsız bedevidir. Kura çekimi akşam 18:45'te NTV Spor'da.
26 Ağustos 2012 Pazar
Apple Çıldırmış Olmalı
Oldu olacak ışın kılıcı ile zaman makinası da koyun telefonun içine daha da telefon almam o zaman!..
24 Ağustos 2012 Cuma
13 Ağustos 2012 Pazartesi
Süper Galatasaray
Fener'i aynı yılda 3 farklı kulvarda geride bırakıp dünkü kupayı kaldırmak ayrı bir devrimdi son 10 yılın geneline bakarsak. 16. Şampiyonluğumuzda ilahi güçlerin de etkisi ile kazanılmış güzel bir şampiyonluk vardı ancak bu sefer artık güçlerde dengelenmeye başladı. Ligi forse eddecek 2 takımn mücadelesi olacak önümüzdeki 2-3 yıl. Dün akşama bakarsak. ilk yarı normal şartlarda 4-0 falan olmalıydı. Ancak bizim tarafta biraz beceriksizlik ve şanşsızlık ve Fener tarafında her zamanki gibi kıça-başa çarparak giren bir taksitle atılmış bir gol ile devre beraberlikle bitti. Bu arada yılın transferini Fener Kuyt ile yaptı. İnanın Elmander ile Kuyt'un dün akşam yerini değiştirsek skor yukarıda belirttiğim gibi 4-0 olabilirdi. İnanılmaz bir fizik gücü var. Ancak Alex ve Kuyt'a yardım gelmeyince ve bence özellikle Volkan'da sakatlanınca ibre olduğu gibi bize döndü. Fener, Bekir, Selçuk Şahin gibi adamları topçu diye kadrosunda barındırdıkça bir adım dahi ileri gidemez. Bu çok açık ve net. 2. yarıda ise yine aynı hücum pres ile başladık. Selçuk yine Fiorentina maçındaki gibi dikine bir top ile Umut'u kaleci ile başbaşa bıraktı. Aslında Umut ve Burak gibi 2 atlet forvetin olması çok iyi bizim adımıza. Aynı Hakan-Arif duosu gibi. Elmander sıklıkla yedek kalabilir bu nedenle. Fener'in 2. golünde bence bir sorun yok. Baroni falan deniliyor yalan hepsi. Ancak yine taksitle atılan bir gol daha. Golün sonrası itirazlar Baytar atılır. Ben Terim olsam Baytar'ı 25. dkda oyundan almıştım bu arada. İnanılmaz arıza bir adam. Hakemi resmen 2-3 metre yakasından sürükledi. eksik kalınca dahi takım bozulmadı. Fener hemen Krasic'i aldı. Bizde ise Ambrabat oyuna girdi. Amrabat atkili olacak birisi. 2-3 güzel hareketi/pozisyonu vardı. Ortayı o ana kadar vasat Hamit ve oyunun kahramanı Selçuk harika top yapmaya başladı. İleri dikine ve uzun oynayınca Baroni,Topal ve Topuz gölge adam konumuna düştüler. Zaten kısıtlı olan yetenekleri nedeniyle Hamit ve Selçuk'u zorlayamadılar bile. 89'da Caner rezil oyununu penaltı ile süsledi. Çizgi hakeminin etkisi görmek güzel oldu yoksa Atletico Madrid maçından şüphelerimiz var çizgi hakemin görev tanım hakkında. Maçın tamamında iyiydik. Lige hazır gibiyiz. 2-3 maça tam kadro ile hazı oluruz diye tahmin ediyorum. Melo-Hamit-Selçuk-Ambrabat orta sahası harika işler yapacak gibi görünüyor. Rotasyon olanağı da harika. Ligin en alternatifli kadrosuna sahibiz. Aksilik olmazsa bu yıl da şampiyon oluruz. Ve yıllar sonra unutmaya başladığımız CL müziğini stadımızda dinleyeceğiz.
21 Temmuz 2012 Cumartesi
19 Temmuz 2012 Perşembe
14 Temmuz 2012 Cumartesi
5 Temmuz 2012 Perşembe
28 Haziran 2012 Perşembe
Boca Juniors Sezon Özeti
Clasura kaybedildi. Dün Libertoderes Kupası finalinde Corinthians ile La Bombonera'da 1-1 berabere kaldılar. Herşey 5 Temmuz'da Brezilya'da alınacak bir galibiyete bakıyor.
Yerli Mr. Duracell
Boğazın öteki tarafından gelen Mr. Duracell transferine en iyi misilleme yerli Mr. Duracell olabilirdi. Umut iyi transferdir. Çok gol atmaz ama rakip defansı bayağı yıpratır. Ortalama 20-25 gole etki sağlar(direk gol+asist). Hamit'i de alırsak bence transfere hiç gerek kalmayacak.
25 Haziran 2012 Pazartesi
Şampiyonlar
Clasura'da Arsenal tarihinde ilk şampiyonluğunu aldı. Boca son 3 haftada galip gelemeyince Tigre son haftada puan kaybedince Arsenal de Sarandi, Kapanış Ligi'ni kazandı. River ise lige geri döndü.
17 Haziran 2012 Pazar
Gözyaşları Tekrar Nehir Gibi Akacak Mı?
Rosario Central bu akşam kazanırsa son haftaya avantajlı girecek. River'a play-out yolu görünebilir. Trezequet, Cavenaghi, Domingez ve Ponzio gibi lig üstü oyuncuları olmasına rağmen hala Arjantin B liginde kalma riskleri var. 1 hafta sonra herşey ortaya çıkacak.
16 Haziran 2012 Cumartesi
10 Haziran 2012 Pazar
Dünün Maçı
Böyle bir maç varken kim takar Euro 2012'yi. Messi yaptığı hat-trick ile, bunak Pele'ye kendisiyle Neymar'ı kıyaslaması için güzel bir kapak takmış. 2 takımın da hazırlık maçında gösterdikleri performans güzeldi. Brezilya'nın kadrosuna baktığımızda 2014 için hazırlandıklarını çok net şekilde söyleyebiliriz. Arjantin ise normal'e yakın bir kadro ile sahadaydı. Neymar ise 2 asist ile iyi bir performans sergiledi. Özellikle Brezilya liginden 4-5 oyuncunun kadroda yer alması isel oldukça ilginç bir not Brezilya adına. Ayrıca yaş ortalamasının ise Brezilya adına 21.8, Arjantin için ise 25.6 olduğunuda belirtelim.
Argentina:
Sergio Romero, Pablo Zabaleta, Federico Fernández, Ezequiel Garay, Clemente Rodríguez (m.88, Ezequiel Lavezzi); José Sosa (m.57, Pablo Guiñazú), Fernando Gago, Javier Mascherano, Ángel Di María; Lionel Messi y Gonzalo Higuaín (m.88, Campagno).
Brasil:
Rafael Cabral; Rafael Da Silva (m.80, Danilo), Juan, Bruno Uvini, Marcelo; Sandro, Romulo (m.74, Casemiro), Oscar (m.60, Juliano); Leandro Damião (m.68, Alexandre Pato), Neymar y Hulk.
Goles:
0-1, m.23: Romulo. 1-1, m.31: Lionel Messi. 2-1, m.34: Lionel Messi. 2-2, m.56: Oscar. 2-3, m.72: Hulk. 3-3, m.76: Federico Fernández. 4-3, m.85: Lionel Messi.
Árbitro:
Jair Marrufo (Estados Unidos): Mostró tarjeta amarilla a Fernando Gago (m.12) y Mascherano (m.58), de Argentina, y a Rafael Da Silva (m.38) y Casemiro (m.82), de Brasil. Mostró tarjeta roja a Marcelo (m.90), de Brasil, y a Lavezzi (m.90), de Argentina.
Incidencias:
Partido amistoso disputado en el MetLife Stadium de East Rutherford (New Jersey) ante 81.000 espectadores.
9 Haziran 2012 Cumartesi
Dany
Hızlı, atletik vb. birçok sıfata sahip olabilir. Özellikle hızlı defans oyuncularının dezavantajı hataya açık olmları olur. Ancak belli bir tekniğe sahip olması avantajı. Ayrıca tüm medyanın ters köşe olması ayrı bir kapak. Hayırlı olsun diyelim.