Libertadores

Finale süpriz olmazsa Boca - Santos çıkar. Bakalım Roman kariyerinin son baharını taçlandırabilecek mi, yoksa Neymar'lı Ganso'lu Santos tekrar kupayı alabilecek mi?

Renkli Başkan

Montpellier, Fransa tarihinde ilk defa şampiyon olunca başkan Louis Nicollin şampiyonluk kutlamalarına saçlarını kulübün renklerine boyatarak katılmış. Bizim başkanlardan da bekliyoruz böyle samimi hareketler.

Frost/Nixon

Ağır ama hakkını veren başarılı bir film bence. Düşünün ki, Amerikan başkanısınız ve imza attığınız skandal sonrasında görevinizden istifa ediyorsunuz. Sonrasında İngiliz bir talk-showcu size para karşılığı röportaj teklif ediyor ve maç başlıyor. Sonrasında ise içinde tutmaya gücünün yetmediği noktada duygusal şekilde herşeyi yıktığını itiraf ediyor Nixon. Keşke Nixon'daki onur bizi yönetenlerde basiretsiz yönetimlerini ya da beceksizliklerini başkalarına yıkacaklarına onurlarıyla 'ya ben bi halt yedim' itirafında bulunabilseler. Keşke Nixon kadar yaptığımız hataları görebilme duyarlılığına sahip olabilsek zamanla. 

Nixon'ın ve diğer Amrikan başkanlarının Kamboçya ve diğer 3. Dünya ülkerinde uyguladıklarını blogta üstüne yazmayı atladığım bu kitaptan ayrıca okuyabilirsiniz. En anti-Amerikanımız bile gidip Hollywood filmi seyredip, illaki Amerika'lı Rock grubunu sevebiliyor. Peki biz Amerika'nın nesine karşıyız? Elbette politikalarına. Peki Amerika'nın yarattığı bu popüler kültür, bir poltika mı...!?!!

Euro 2012 Takvimi

Marca güzel yapıyor bu işi kim ne derse desin. Dünta Kupası'nda da yapmışlardı. Euro 2012 sayfasından; şehir bilgilerine, takvime ve kupa haberlerine erişebiliyorsunuz. Yukarıdaki grafikte benim aklımdaki final yolum var. Siz de yapmak isterseniz buradan buyurun.

Atamayana Atarlar

Bu kadar basit aslına. Chelsea, Di Matteo sonrası anti futbol oynayan sıkıcı takım moduna girmeye başladı. Oldukça eksik bir kadro ile maç başlamaları ve Bayern'in hücum hattının kalitesi ister istemez bende Bayern'in kupayı alacağı izlemini oluşturdu. Robben'in liderliğinde Ribery ve Müller ile Gomes'in sürekli besleneceği aşikardı. Chelsea belki de en kötü kadrosuyla mça başlıyordu. Terry yoktu herşeyen evvel.

Maçın bütün akışı ASY'de 2-1 yenildiğimiz Fener maçına dönmeye başladı istatistiklere bakınca. Bayern'in kaçırmadığı gol kalmadı maçta. Penaltı bile atılamadı. Drogba farkı tek korner ile skora sirayet etti. Neuer üstüne gelen topta daha dikkatli olsa belki top tekrar çelebilirdi. Futbolun adaleti olmuyor işte. 90 dk gol arıyorsunuz. 20 tane korner kullanıyosunuz ancak rakip tek kornerle golünü atıyor, şu meşhur Galatasaray-Göteborg maçındaki gibi.

Hatta Cech'in yediği gol daha pis bir toptan geldi. Müller kafasına gelen topu büyük bir akıllılıkla direk kaleye değil topu yere sektirerek gönderdi ve Cech kontrpiyede kaldı. Di Matteo, maçı penaltılar götürmek niyetindeydi ve Futbol Tanrısı da onun bu isteklerini yanıtlıyordu sanki.

Maçın 2 kırılma anı vardı Bayern için Ribery'nin ofsayt nedeniyle sayılmayan golü kabak gibi ofsayttı. Diğer ise Ribery'nin kendisini yere attığı penaltı pozisyonu. Hani Erman Toroğlu dr ya 'Penaltı, penaltı gibi olmalı' diye. Bence penaltı ile alakası yoktu. Drogba sadece dokundu. Maçın döndüğü andı Robben'in penaltısı. Penaltılarda Schwayni topa gelirken tereddütte kalmasa tekli penaltılara uzatabilirdi Bayern serüveni. Ancak atamayana atıyorlar işte. Kupa ise en çok Drogba'ya yakıştı. Bu yaşta bu eforla oynaması takdire şayan.

Tekrar Tekrar Teşekkürler

Şikesiz Lig

Ekran görüntüsü FM 2010 Galatasaray kariyerimdeki ilk sezonumdaki tablo. Biz olmamız gereken yerdeyiz ancak bir takım var ki, fena küme düştü. Hile yok ancak Fener'i deplasmanda yendikten sonra şampiyonluğu garantileyince Antalya maçına PAFlarla çıktım.

Oyundaki kadromuz süper. İlk defa transfer yapmadan başlayabiliyorum. Sadece birkaç genç yetenekle geleceği garanti altına alıyorum. Kadroda hem Elano, hem de Lincoln beraber bulunuyor. O derece güçlü bir hücum gücü var.

Lukaku, Gerson, Musa Çağıran gibi gelecek vaad eden yıldızları kadroya katmanın yanı sıra alt yapıdaki Berkin, Emre Çolak gibi gençleri de çok rahat şekilde kadroda değerlendirebiliyorsunuz. Oyunun Superman'i Jaja. Gerek fiziksel gerekse teknik özellikleri üst düzeyde.

Kumpeones

Güneşli Pazarlar

Totem Tuttu

Hayatımda Galatasaray'ım için 2. kez totem yaptım. İlki 16. şampiyonluktaydı. Maça gitme fırsatım varken eve kapanıp müzik dinleyerek vakti eritmeye çalışmıştım sükunetle. Bu akşam da aynıydı. FeNeRasyon'un hırsızca çaldığı 4-5 puana ve bununla beraber yine aynı puanlama sisteminin getirdiği adaletsizliğe en güzel kapağı hem normal lig bölümünde hem de Süper Final'de 2 kere takarak verdik. Terim 2. Ulubatlı olacak demiştim. Çünkü Galatasaraylılık inanmaktır. Şu saat itibariyle kupanın verilme talimatını dahi Başbakan'dan alan FeNeRasyon başknanı Yıldırım Demirören'e diyecek tek şeyim Çarşı'nın tezahüratıdır : Yeter Yıldırım Demirören Yeter...

Her şeye rağmen; ne mutlu Galatasaray'lıyım diyene...