I Wish You A Merry Cristmas

31 Aralık 2009 Perşembe


2010 yılının ışıkları göründü. Saatler sonra takvimlerimizde 2009 yerine 2010 yazacak. Kendi adıma yeni yılın en unutulmaz anı oğlum Ayaz'ın dünyaya gelmesi idi. Yeni yıl şarkımız ise en sevdiğim 3-5 gruptan biri olan Metallica'nın No Leaf Clover parçası. İnşallah yeni yılın görünen ışıkları şarkının nakaratındaki gibi üzerimize doğru gelen bir yük trenin o sakinleştirici ışığı değildir. Zira daha yeni yıla girmeden sırtımıza oldukça ağır yükler binmiş vaziyette. Herkese mulu seneler.

And it feels right this time
On his crash course with the big time
Paid no mind to the distant thunder
Today filled his head with wonder... boy
Says it feels right this time
Turn around and found the light lime
Good day to be alive... sir
Good day to be alive he said

Nakarat x 2
Then it comes to be that the soothing light at the end of your tunnel
Was just a freight train comin your way

Don't it feel right like this
All the pieces fall to his wish
Sucker for that quick reward... boy
Sucker for that quick reward they said

Nakarat x2

It's comin' your way
It's comin your way
It comes!

Nakarat

Then it comes to be... yeah

Mick Wall - GN'R


Kerrang! dergisi yazarı Mick Wall belki de GN'R'ı en yakından takip eden müzik eleştirmenlerinin başında geliyordur. Öyle ki, Use Your Illusion 2 albümündeki Get In The Ring şarkısında adı bile geçer Mick'in. Gelelim 'dünyanın en tehlikeli grubu' etiketli GN'R röportajlarını barındıran kitabına. Kitapta Izzy'nin gruptan ayrılmasından sonra Axl, Slash ve Duff ile çeşitli dönemlerde yaptığı röportajlar yer almakta. O dönemde Gilby Clark henüz gruba dahil edilmemişti. Yani Izzy sonrası grubun sancılı dönemine ait önemli bilgiler yer almakta. Hayatımda 2 kez okuduğum ilk ve tek kitap özelliğini taşımaktadır. Arşivlik fotoğraflarıyla beraber meraklısına tavsiyemdir.

Alparslan Gençlerbirliği'nde


Alparslan Erdem, 500.000€'ya Gençlerbirliği'ne transfer oldu. Maddi olarak bu tansferden zarar etmedik. Son Trabzon maçında beğenmiştim kendisini. Hatta rotasyona bile girebileceğine söylemiştim. Malesef Skibbe döneminden bu yana gerekli gelişimi gösterememesi gidişinde etkiliydi. Keza Serkan Kurtuluş, Serkan Çalık, Emre Güngör gibi yerliler yine aynı şekilde gerekli gelişimi gösterememeleri nedeniyle topun ağızında. Özellikle bu transferin özelinden yola çıkarsak son dönemlerde basında yer alan Gökhan Ünal transferi için Nonda + Hakan Balta takasının gerçekleşmeyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Malum takımda sol bek menşelli bek kalmaz sonra. Ocak ayını iple çekiyorum kendi adıma. Hem Fderasyon Kupası maçlarında göreceğimiz yeni yeteneklerimiz, hem de takımdan ayıklanacak çürük elmalar takımın geleceğini şekillendirecek. Ayrıca eksik olduğumuz pozisyonlara yapılacak 'nokta atışı' transferleri de bekliyor olacağız. Özellikle Ali Turan, adını transfer önerileri üzerinden bloga eklemeyi düşündüğüm ama sonra nazar değer diye yazmadığım bir isimdi. İnşallah onu parçalı formayla görmek nasip olur.

Arjantin'in En İyileri


Ole'nin oylaması sonucu Arjantin'in en iyi oyuncusu Veron seçildi. Messi ise yurtdışında top koşturan en iyi futbolcu ödülüne layık görüldü. En kötü takım Boca, en iyi takım ise Estudiantes oldu. Umarım son Dünya Kupası'nı oynayacak olan Veron'da, Palermo gibi Dünya Kupası kadrosunda yer alıp son kez bize kendilerini izletirler. En iyi antrenör ise geçen sene şampiyonluğu kılpayı Velez Sarsfield'a kaptıran Huracan'ın antrenörü Cappa oldu. Açıkçası bu seçimde Banfield'ı tarihinde ilk defa şampiyon yapan Falcioni'yi görememek beni şaşırttı.

And The Bidone Goes To...

30 Aralık 2009 Çarşamba


Bidone d'Oro Türkiye anketimiz sonuçlandı. Top 5 şöyle : 


  1. Nihat Kahveci   (23%)
  2. Elano Blumer    (22%)
  3. André Santos    (13%)
  4. Rodrigo Tabata (10%)
  5. Mehmet Topuz   (8%)

Yukarıdaki oyuncular takımlarında oynamalarına rağmen bildiğimiz performanslarından çok uzak olmaları nedeniyle bu oyları aldı. İlk 5'te Brezilya Milli takımından 2 oyuncunun yer alması oldukça manidar. 1. Nihat malesef istenilen form grafiğini bir türlü tutturamadı. İstikrarsızlığı hala devam etmekte. Şayet form tuttuğu takdirde 2. yarıda takımı şampiyonluk potasında tutacak olan en önemli silahların başında geliyor. 2. Elano ise aslında son bir kaç maç Brezilya Milli takımındaki performansına yaklaşmıştı ki ilk yarı bitti. Fakat ilk yarının genelindeki performansı istenilen düzeyde değildi. Haliyle oy kullananların favorilerinden biri o oldu. Son dönemlerde artış gösteren performansının gittikçe yükseleceğine inanıyorum. 3. A. Santos ise ilk geldiğinde özellikle Uefa maçlarında attığı gollerle göze girse de sonra ciddi anlamda çaptan düştü. Özellikle Carlos'un gidişinden sonra maçlarda insiyatif aldığı takdirde takıma ciddi katkısı olacağına inanıyorum. Şayet satılmazsa. 4. sırada benim de oyumu alan Tabata ise Yusuf'un 'yedeği' olarak geldiği Beşiktaş'ta malesef hiç bir beklentiyi karşılayamadı. Delgado'nun da iyileşmesi ile kendisi için ödenen bonservisiyle ilerleyen dönemlerde de tartışılmaya devam edecek. Muhtemelen o da ya kiraya gidecektir yada yerli bir oyuncunun transferinde iyi bir takas malzemesi olarak kullanılacaktır. Zira Beşiktaş'ın kirada olan yabancılarıyla beraber 11 yabancısının olması bu ihtimalleri kuvvetlendiriyor. 5. sırada yaz dönemi transfer piyasasının en olaylı karakteri Mehmet Topuz var. O da malesef hala beklentileri karşılayamadı henüz. Yavaş yavaş Daum'un rotasyonunda yer alıyor. Yalnız Özer'in artan performansı onu kulübeye mahkum edebilir. Zira Daum oyuncuların yerleriyle oynamayı pek sevmemesi ve genelde sakatlık vs. gibi durumlarda kulübeyi tercih etmesi en büyük handikapı olacak.

Eric Clapton - Clapton Chronicles


Nam-ı diğer 'Slow Hand' Eric Clapton'un en iyi parçalarının bulunduğu tam arşivlik bir albüm. Beatles gitaristi George Harrison'un eşi Pattie Boyd-Harrison için yazdığı Layla, Babyface ile beraber çaldıkları Change the World, oğlu için yazdığı Tears in Heaven, her daim favorim olan Bad Love ve diğer harika parçalar yer alıyor. Bence albümünün tek eksiği Cehennem Silahı 2 için Sting ile beraber çaldıkları It's Probably Me'dir.

Yıl 1977


Robert de Niro fotoğrafı araştırırken denk geldim bu fotoya. Yıl 1977 Al Pacino ve De Niro muhtemelen ya bir eğlence mekanından çıkarken yada bir törenden çıkarken çekilmiş olmalı. Godfather, De Niro'ya birşeyler anlatıyor yalnız De Niro'nun gözü kamerada ve en az filmlerindeki kadar karizmatik haliyle en delici bakışlarından birini veriyor makinaya. Gözlerden anlaşıldığı kadarıyla çakır keyif vaziyette. Kıyafetlere değinecek olursak Al Pacino dönemin modasını ele alırsak günümüzde bile hala geçerliliğini koruyabilecek bir tarzda giyinmiş. Özellkile lacivert takım, beyaz gömlek ve kırmızı kravat kombinasyonunun kontrastı harika. De Niro'ya gelecek olursak. Bilmiyorum ama kadife takımlar her halde o zaman modaydı belki ama kravat seçimi tek kelimeyle rezalet.

Maçın Adamı



Dünkü maçın adamı kardı. Maça gelirsek Rafa, yatsın kalksın Torres'e dua etsin. 90+3'te o gol gelmeseydi muhtemelen taraftarlar onu dar ağacı yerine Noel için hazırladıkları çam ağaçlarına asarlardı. Zira şampinluğa oynayan bir takımın Avrupa Kupaları'na katılamaması o kadar kolay kabul edilecek bir olay değil. Üstlerindeki Aston Villa ile şimdi puan farkı 2'ye düştü.

Başarıyı Tekrar Etme İsteği


Ronaldo önümüzdeki sene Balón de Oro'u kazanacağını iddia etmiş bugün ama kas gücü ile olacak işler değil, onlar iştah işi. Aşağıdaki fotolar dün akşamki Barça idmanından. İşte bahsettiğim iştah bu. Yeni yıla 2 gün kala yağmur altında idmandalar. Daha geçen hafta tarihe geçmişlerdi daha tadını süremediler ve 2 Ocak'ta Villareal maçı var La Liga'da. Neymiş 'durmak yok, yola devam'. Oldukça manidar.



Top Model


Ole işi espiriye vurmuş aslında. Millet tatildeyken Palermo tek başına çalışıyor. Özellikle Dünya Kupası kadrosunda yer almak için ayrıca çaba gösteriyor kaptan. Ayrıca Boca, önümüzdeki yıl sonu sözleşmesi bitecek olan 36 yaşındaki kaptanının sözleşmesini 2011'e kadar uzatacak. Bizde hala yaşı 30 olana futbolu bırak baskısı yapılıyor.

Gel Seninle Mazhar Olalım

29 Aralık 2009 Salı


En sevdiğim gitar gruplarından biri olan MFÖ'nün Mazhar'ı Mazhar Alanson'un 'Mazhar Olmak' adlı kitabı piyasaya çıktı. Tek başına çaldığı eski şarkılarından oluşan CD'si ile beraber tam arşivlik gibi. Anılarını ve özel hatıralarını paylaştığı kitapta ise Orhan Pamuk ve Kadir İnanır’la asker arkadaşı olduğunuda fotoğraflarla belgelemiş. Acayip ilgi çekici duruyor. Gidip almak lazım.

Nevizade Geceleri



Uxua Casa Hotel



Fiyatları günlük 830$'dan başlıyor. Haliyle bizler ise bırak yanından geçmeyi anca fotoğraflarına bakıp hayal kurarız.

R.I.P. 'The Rev'


Metalcore grubu Avenged Sevenfold'un bateristi The Rev lakaplı James Owen Sullivan, 29 yaşına girmesine 1.5 ay kala Kaliforniya Huntington Beach'teki evinde ölü bulundu. Polis otopsiden sonra ölüm sebebini açıklayacak. Oldum olası genç ölenlere üzülürüm. Mekanı cennet olsun. Grup, 2006 MTV Müzik Ödüllerinde En İyi Yeni Sanatçı ödülünü kazanmıştı.

La Bombonera'dan Bombonerazo'ya


Dünya'nın en karizmatik stadı benim gözümde La Bombonera'dır. Boca 'mabedi'ni yenileyecek. 5 yıl kadar önce projesi çizilmişti. Dün tanıtımı yapıldı. Şayet Boca inşaat için parayı toparlayabildiği takdirde önümüzdeki sene içinde locaların bulunduğu tarafı yıkıp daha modern VIP locaları ve eğlence mekanlarını barındıracak şekilde tasarlanan Bombonerazo'nun inşasına başlayacaklar. İnşa yaklaşık 20.000.000$'a patlayacak. Yalnız Classura başlamadan yine oyuncu satacaklar gibi. Paletta için Panathinaikos'un teklif yaptığı ve Boca'nın stad yapımı satış için istekli olduğu aşikar. Malum sözleşmesi sezonu bitmeden satarlar para için. Yine yabancı kontenjanını boşaltmak için Cáceres'i Paraguay'dan Nacional ya da Lincoln'ün eski kulübü Atletico Mineiro'ya satmak üzereler. Aksi halde alt yapıda forma giyen Bonilla'yı serbest bırakacaklar. Yine yerlerine Estudiantes'ten Desábato ve Rodríguez düşünülüyor.

İbne Oyuncu İstemiyoruz


El Mundo'ya göre Beşiktaş ve Bolton'dan sonra Rijkaard'da Guti'yi istemiş. Aman kalsın ne ibne futbolcuya ne de kendisini protesto edene orta parmağını göstereni bizim tribün bağrına basmaz şimdiden söyliyeyim. Hem Elano varken ne yapalım biz Guti'yi. Ayrıca Barça - City flörtünde değişik gelişmeler var. Barça Robinho'dan vazgeçip Marek Hamsik'i güdümüne aldı. City ise Henry'i istiyormuş. Bu yaştan sonra para etmez Allah şu Araplar'dan razı olsun.

Los Galacticos 2 vol. 2


Perez'in tatmin olmadığını biliyorduk Ribery spekülasyonlarından. Çünkü ilk Galacticos dönemlerinde her elit kulübe kafa tutabilecekleri bir kadroları vardı. Real şimdi de defansa Vidic'i istiyor. Chelsea'li Ivanovic plase. Forvet takviyesi içinse D. Villa, Agüero ve Rooney'in adları geçiyor. Marca'nın anketinde Villa açık ara önde ama kulislerde Chelsea'nin de talip olduğu Agüero'nun adı zikrediliyor. Yani anlayacağınız aşağıdaki fotoğrafta yüzünde X işareti olan adamların yerine yeni adaylar aranıyor. Zaten C.Ronaldo ve Kaka ile yolun yarısını kat ettiler. Şimdi sıra sağlam bir forvette. Son olarak yine manşette Fabregas Arsenal'de mutluyum demiş ve spekülasyonlara mahal vermemiş.


Kim Bu?

28 Aralık 2009 Pazartesi


Havuzda lengeli fötr şapka takan ünlü futbolcu kim acaba? Gerçekten taraflı tarafsız herkesin cidden sevdiği ve futboluna saygı duyduğu çok yakından tanıdığımız bir isimdir kendisi.


Evet Çağrı'yı, ünlü Kewellist Atilla Abi'yi ve Serap'ı tebrik ediyorum. Harry Kewell'dı malum oyuncu. Fotoğraflar Liverpool'da oynadığı dönemlerde Amerika'da tatil yaptığı zaman çekilmiş. Yanındaki bayan ise müstakbel eşi Sherree Murphy.

Nereden Nereye


Bir dönem adı Cristiano Ronaldo, Queresma ve Tuncay Şanlı ile geleceğin en iyi gelecek vaad eden kanat oyuncusu olarak anılırdı şimdi gittiği her kulüpten kovuluyor. En büyük kazığı kendisine atmış bir oyuncudur Okan Koç. Allah vergisi yeteneklerinin İstanbul gecelerinde nasıl harcadığının hesabını bir verebilse kendisine belki akıllanırdı. Bir ara Tüpçü'yü suçlamıştı kendisinin Galatasaray'a gidişine engel olması nedeniyle. Top oynamaktan başka işlerle meşgul topçuların varlığını kabul etmez şehr-i İstanbul Okancım. Şimdi kafasını dağlara taşlara vuracağı boş bir kafası var artık. En son Altay'dan da yol vermişler kendisine.

Hayatın Anlamı #3


Sarı - Kırmızı eğlencedir

Benziyorlar



Scolari & Gene Hackman

Santos Real'e, Maxi Rodrigez Boca'ya


Marca manşetine göre Real solbek için Andre Santos için devrede görünüyor. Keza Benficalı David Luiz'in de defans için adı maşette yazıyor. Fener'in sol bek için alternatifleri mevcut sonuçta. İyi para kazanabilirler Real'den. Ama en çarpıcı haber ise manşetin sol üst köşesindeki Maxi Rodrigez'in Boca'ya gideceği yönündeki haberler. Arjantin basınında da benzer haberler yer alıyor. Bence Güney Amerika için oldukça sansasyonel bir transfer olur gerçekleştiği takdirde. Chelsea'de Agüero'yu aldı mı bir tek Forlan kalıyor ellerinde. Uefa maçları için iyice ümitlenebiliriz bu ikisi satılırsa. Bu arada Luca Toni için Roma'nın ciddi şekilde bastırdığı yazılıyor. Keza kendiside Roma'ya çok sıcak. Olursa forvetteki kısırlığa ilaç olur.

Pazartesi Şarkıları (Therapy? - Stories)


Andy Cairns'in şarkıda dediği gibi 'mutlu insanların hikayeye ihtiyacı yoktur' gerisi boş. Herkese iyi haftalar.

Get into the car and keep it down
City lights like warnings now
She's got someone that pays for things
Trust me, she won't miss a thing

Nakarat
Come with me and believe me, yeah
(Happy people have no stories)
Yeah, yeah
(Happy people have no stories)
Yeah, yeah
(Happy people have no stories)
Yeah, yeah
(Happy people have no stories)

I get by on what i have
Less than Jesus, more than dad
Enough to keep me in tihis state
Ticking through to the next escape

Nakarat

I woke up late and i rolled the stone
Laziness and death in one
You were once a gentleman
Ended up a bitter man

Nakarat x 2

Sağduyu

27 Aralık 2009 Pazar


“Türkiye’de bizi yönetenler 60 yıldır Kürt olmadığını öne sürdüler. 60 yıldır Kürt yok diyenler şimdi Kürt sorunu yok diye konuşuyor. Güneydoğu’da izlenen politikalar yanlış. Yanlış olduğunu anlamamız için binlerce kardeşimizin daha ölmesi mi gerekiyor? 20 yaşındaki gençlerimiz 70 yaşındakilerin yüzünden ölmemeliler..”


İşte sorun da tam olarak bu. Hep bizi yönetenlerin üstünü baskıyla kapattıkları gerçeklerin patlaması olarak karşımıza çıktı 'Kürt Sorunu'. Daha önce de değindim. Cem Boyner tam olarak ‘Türk kardeşlerinizin şokunu anlamanız gerekli. Size ayrımcılık yapan devlet politikalarıdır, yoksa Türk halkının tercihleri değil’ şeklinde ifade etmiş. Keşke DTP'liler dağdan inenleri PKK bayrakları yerine Ay-Yıldızlı bayraklarla karşılamış olsalardı. Hem beraber yaşamaktan bahsedip sonra çözüm için top daha kendilerine gelmeden adres olarak İmralı'yı göstermek ve bunun yanı sıra çözümün bir parçası olarak Cudi Dağı'nın deliklerinde saklanmayı gösterip etnik faşizmi körüklemek çözüm arayışında olanların tercih ettiği bir yöntem olamaz. Bunun adı korkaklıktır. Evet bu ülke malesef geçmişte çok yanlış yönetildi ama ülkemizin geçmişte iyi yönetilmemiş olması şimdi sağduyudan uzak olacağız anlamına gelmemelidir. Aksi halde gittikçe büyüyen bu paradoks git gide hepimiz yutacak olan bir kara delik halini alıyor malesef.

Lucifer Arda


Habere göre GSYİAD'ın 666 numaralı üyesi Arda Turan'mış. Yukarıdaki forma numarısında ise bir 6 daha eklersek 'şeytanın numarası' karşımıza çıkıyor. Tabiki hoş bir tesadüf olmuş olay. Ama 666'nın hikayesini ise Iron Maiden'dan dinleyelim bi.

Son 10 Yılda Transfer Piyasasının Kar Eden Kulüpleri


Herkes son 10 yıla ait çeşitli en'li listeler hazırlıyor. Bende bir liste hazırlayayım dedim. Son 10 yılda yani 2000-2001 sezonundan bu yana transfer piyasasının en çok kar eden kulüplerini listeledim gayretli bir çalışmanın sonunda. Elbet gözden kaçan kulüpler olmuş olabilir yada hesaplamada bir yanlışlık olmuş olabilir. Şimdiden affola, hataları yorumlar üzerinden bildirirseniz sevinirim. Listeyi hazırlarken 50.000.000€ ve üzeri miktarda kar eden kulüpleri sıraladım. Aksi halde Brezilya Ligi'nin bütün kulüpleri sıralamada yer edinecekti. Listede Transfermarkt.de'nin verileri baz alınmıştır. 4 büyük ligden sadece 2 kulüp var. Listede ağırlık malum Güney Amerika ekiplerinden oluşuyor.

  1. 237.055.000€ Parma - İtalya
  2. 201.030.000€ Porto - Portekiz
  3. 189.002.000€ River Plate - Arjantin
  4. 145.747.000€ Boca Juniors - Arjantin
  5. 122.685.000€ Cruzerio - Brezilya
  6. 105.680.000€ International - Brezilya
  7. 87.465.000€ Independiente - Arjantin
  8. 79.915.000€ Sao Paulo - Brezilya
  9. 70.380.000€ Partizan - Sırbistan
  10. 66.435.000€ Corinthians - Brezilya
  11. 62.870.000€ Santos - Brezilya
  12. 62.005.000€ Kızılyıldız - Sırbistan
  13. 61.035.000€ Ajax - Hollanda
  14. 52.977.000€ Newell's Old Boys - Arjantin
  15. 52.365.000€ Heerenveen - Hollanda
  16. 51.125.000€ Leeds United - İngiltere
  17. 50.595.000€ Flamengo - Brezilya
  18. 50.275.000€ Lille - Fransa
Türkiye'de ise listenin tepesinde 16.200.000€ ile Gaziantep var.

P.S. Bu posttaki bilgileri gazetelerinde yayınlayacak olanlar lütfen kaynak göstersinler. Blogger'lara böyle bir uyarı yapmıyorum. Onların canı sağolsun.

7'sinde Neyse 70'inde De O

26 Aralık 2009 Cumartesi





Bu laf aynı Axl Rose için söylenmiş olmalı. Zaten adamın adının baş harflerini bile yan yana koyunca WAR(Savaş) kelimesi oluşuyor. Harbi arıza adam. 2 hafta önce Uzak Doğu'ya konser vermek için Los Angeles Havaalanı LAX'ta uçağa binmeden önce kendisinin resmeden fotoğrafçıya saldırmaya kalkmış. 3 sene evvel Türkiye'ye geldiklerinde de Deniz Akkaya'yı sille tokat limuzinden attığı bile söylenmişti. Yani bildiğiniz Axl. Değişen hiiiç birşey yok.

Meat Loaf - Bat Out Of Hell 2


Bence Rock tarihinin en iyi albümlerinden biriydi. Gerçek adı Marvin Lee Aday olan Meat Loaf'un 7. albümü idi. İçinde bir aşk destanı olan I'd Do Anything for Love (But I Won't Do That), Rock and Roll Dreams Come Through, Objects in the Rear View Mirror May Appear Closer than They Are ve kişisel favorim olan Life Is a Lemon and I Want My Money Back gibi destanlar var. Albümde 5 dk.nın üstünde 8 şarkı olması albümün tam bir destanlar topluluğu olduğunun göstergesidir. Hiç dinlemediyseniz bulun edin muhakkak arşivinize katın.

Benziyorlar


Robert de Niro & Bruce Springsteen

İsa Musa Sen Bizi Kutsa


Kewellspor'luyuz Ulan



Yönetim açıklama yapmış LigTV'yi yalanlamak için. Yok Kewell'la sözleşme imzalamadık falan fıstık demişler. İyi dinleyin tribününüzü. Biz Kewell'ın Galatasaray'dan emekli olmasını istiyoruz aksi halde kulüp binasını basmayı düşünüyoruz. Bunu alenen ilan ediyorum. Bu yazdıklarımı içinde hissedip yazamayanlarda muhakkak vardır(Başta Atilla Abi olmak üzere). Birlikten kuvvet doğar. 1 Temmuz tarihinde gerçekten Kewell kendisi gitmek istemediği sürece onunla sözleşme yapılmadıysa Mecidiyeköy'de olay çıkartacağım. Artık Çadır'ın camını mı kırarım yoksa stadı mı yakarım gerisini siz hesap edin. Peşinen ahd ediyorum.

+2 Ne Olmalı?

25 Aralık 2009 Cuma



Yabancı kontenjanı +2 kulüpleri için tam bir baş belası oldu ligimizde. Bana sorarsanız kontenjanı 5 ile sınırlayıp, İngiltere'deki çalışma izni uygulaması ile ligin kalitesini bir gömlek daha yukarı taşır ama bu uygulanmayacak gibi görünüyor yakın zamanda. O zaman 6 yabancı hakkını kullanan kulüpler +2 için ne yapıyorlar. Misal 3 büyükleri ele alırsak durum hiç iç açıcı değil. Hemen hemen hepsi ilk 11'de oynamaya aday yabancı oyuncuları takıma doldurmak hem yerli oyuncuların forma şansını engellediği gibi hem de alttan gelen gençlerin önlerine umutla bakamamasına neden olmakta. En basit örneği kişiselleştirirsek kaleci Aykut.

Galatasaray : Franco, Linderoth, Elano, Keita, Kewell, Nonda, Baros ve Carrusca(Estudiantes'te kiralık)
Fenerbahçe : Lugano, Bilica, Alex, Baroni, Santos, Deivid ve Güiza
BJK : Sivok, Zapo(Bursa'da kirada), Schildenfeld(S. Graz'da kirada), Ferrari, Ernst, Fink, Tabata, Delgado, Bobo ve Holosko



Yukarıdaki tabloya baktığımızda hepsi de maliyetli oyuncular. Yalnız yukarıdaki tabloda kendini en çok geliştiren takım olarak Galatasaray'ı görüyoruz. Linderoth sakatlandığında yerine yeni bir yabancı alınsın diye uğraşılsaydı bir Mehmet Topal çıkar mıydı karşımıza! Elbette hayır. Malesef Carrusca ise istenilen eforu gösteremedi. Aslında iyi topçudur ama narin oluşu işi bozdu. Bir dönemler Felipe'de olduğu gibi. Galatasaray'da Nonda sezon sonu yolcu, keza Linderoth'da ve muhtemelen Carrusca'nında sözleşmesi bitiyor. Kewell ile yeni sözleşme imzalandığını düşünürsek ilk 11'de oynayan 5 oyuncu kalıyor elimizde. 6. yabancı için iyi bir stoper düşünlebilinir burada fakat +2 için ise 20 yaş altında geleceği olan ve A2 takımda yetiştirilebilinecek yetenekler alınıp A takıma hazır hale getirilse harika olur. Evert Jan Derks'in belki de görev kollarından biri de bu olabilir.

Fenerbahçe'nin 2000'li yıllardaki olumlu transfer hamleleri son dönemlerde biraz bozuldu. Kulübü vizyon sahibi yapacak transferler yer yer başarı getirmiş olsa da çoğu oyuncu malesef ciddi problemlerle kulüpten ayrıldı(Revivo, Ortega, Kezman vb.). Fener'in zaten altyapıya verdiği önemin ne olduğu ortada iken +2 için ya transfer yapmasınlar ya da parasını verip genç yetenekleri araştırıp uzun vadede kulübe katkı sağlayabilecek yeteneklerin peşine düşülsün. Zira Deivid kenardayken olayın bir espirisi kalmıyor. Sonuçta eşek kadar adama 'hadi kalk git A2 takımı ile maça çıkıyorsun' denilemiyor. eşek yükü ile ödediğin para yanında cabası.
 
Beşiktaş'a gelirsek İstanbul'un çarpık yapılaşması gibi bir durum var ortada. BJK hala Sinan Engin'in aptal transfer politikası nedeniyle Zapo ve Schildenfeld'den kutulmaya çalışıyor, Sivok'tan kurtulmak için atılan taklaları hepimiz biliyoruz. Bu noktada Ferrari konusunu biraz açarsak, Sinan'ın toplam 8-9 milyon €'ya mal ettiği oyuncular yerine o dönem bedava olan Ferrari getirilseydi şuan ne o 2 oyuncuya o maliyetler yapılıp üstüne bir yerlere kiraya verilmeleri için kendinizi strese sokardınız ne de Ferrari için bonservis ödersiniz. Manevi kaybı geçtim ama maddi kaybı görebiliyor musunuz? Rahat 20 milyon € içerde kulüp. Ondan sonra Sinan Engin lavuğu televizyona yorumcu olarak katılıp benim 1 senede kazandığımı ayda o televizyon kanalından kazanıp bir de Kewell'a 'topçu değil' diyecek. Birader senin aldıklarını da görüyoruz. Tabata-Delgado olayına hiç girmeyelim. Tüpçü kulübü batırmak için elinden geleni ardına koymuyor. BJK'de kongrede yönetim el değiştirmeli artık yoksa geçen sene gelen 'tesadüfi' kupalar kulübü 10 sene daha geri götürecek.

Bu noktada TFF'nin ciddi kararlarla +2 için kulüplerin transfer edeceği oyuncular için bir yaş zorunluluğu koyması şart bence. Çünkü yedek kulübesinde bile oturmayacak bir oyuncuya hem dünya yüküyle para ödenecek hem de verim alınamayacak. İnsanın isyan edesi geliyor bir taraftar olarak.

5'i Bir Yerde


Gerçekten istesen 5'ini bir araya alıpta fotoğraf çektiremezsin. Rock tarihinin en iyi gitaristlerinden 5'i aynı karede. Queen'den Brian May, Slash, ZZ Top'tan Billy Gibbons, Jeff Beck ve Aerosmith'ten Joe Perry.