Benvenuto Mancini

30 Eylül 2013 Pazartesi

 
Terim'in skandal gönderilişi sonrası tek dileğim bu yönetimin istifasıdır. Terim son basın toplantısında Galatasaray'ın kendisi için bir seçenek olmadığını ifade etmişti. Doğru; Terim için Galatasaray kaderdir. Son 2 yılda umduğumdan çok daha güzel işler yapıldı. Hatta Terim bile geçen yıl 2000 kadrosunun önünde gittiğinin itirafını bile duymuştuk ama Terim'le bir Avrupa kupası nasip olmadı.
 
Şimdi Mancini geldi. Man. City ile gelen başarıların sınırsız Arap bütçesi ile gerçekleştiğini unutmayalım. PL seviyesindeki bir lige kariyeri iyi olan herkes gider. Türkiye'de 6+0+4 sorunuyla karşılaşılacak. Yabancı rotasyonu ve yerlilerin bu rotasyona ne kadar hazır olacakları temel sorun. Hakan, Semih, Selçuk, Burak ve sakatlığı geçtikten sonra Hamit adını ilk 11'e yazdıracaktır fakat yüksek maaşlı ve yine yüksek bonservislere mal olmuş tribündeki yabancılar sorun sorun teşkil edecek. Bu sınırın önümüzdeki yıl 5 tane kadroda, 3 tane tribünde olacağını düşünürsek TFF ile restleşen yönetimin önümüzdeki yıl 2 seçeneği kalıyor. Ya oyuncu kiralayacaklar ya da satacaklar. Bu satıştan Elmander'deki gibi para kazanamadan yapılan yatırımın geri dönüşünün stortif başarıdan uzak kalındığı her gün finansal anlamda yara vereceğini söylemek yanlış olmaz.
 
Böyle bir ortamda Türkiye ligine 'Fransız' olan Mancini ile anlaşıp ilerlemek; BJK'deki gibi yanına Önder Özen gibi bu ligi iyi tanıyan, toptan ve topçudan taktiksel anlamda anlayan bir koordinatör getirilmedikçe, bu tercihin sonunun Rijkaard gibi olacağını da reflekte ediyor bana.
 
Umarım ben yanılırım.