Kurtarıcı Varane

31 Ocak 2013 Perşembe

Başlık, alt başlığın Türkçesi. Gerçketen takımını ipten alan adam oldu Varane. Xavi'nin topu boş kaleye yuvarladığı anda topu çizgiden çıkardı ilk yarıda ve 2. yarıda gölü atan kişi oldu. 72'de Pedro'nun kaçan golü maçı koparabilecekken Real hep bir ümidin peşinden koştu. Açıkçası maç Barça'nın hakkıydı. Real eksikti o ayrı. Ancak Pique'nin 2 pozisyonda Ronaldo'yu kesmesi mağlubiyeti de önledi. Bakalım Nou Camp'ta dün akşamki kadar keyifli bir maç olacak mı?

Konstantin Rausch

30 Ocak 2013 Çarşamba

Suttner'e oranla sol bek için daha iyi bir adayı da değerlendirelim. Rausch Rusya doğumlu Alman oyuncu henüz 22 yaşında ve sezon sonu alt yapısından beri beri forma giydiği Hannover 96 ile sözleşmesi bu Haziran'da bitecek. Özellikle bu yıl oynadığı 29 maçta 1 gol ve 9 asist üretmesiyle oldukça başarılı bir sezon geçiriyor. Hızı ve çevikliği ile rakip alanda yaptığı driplinglerle ciddi sorunlar yaratabiliyor. İzlenip değerlendirmeye alınması gereken bir yetenek.

Simon Rolfes

29 Ocak 2013 Salı

Sol ayaklı iç orta saha ihtiyacından bahsetmiştik. Sezon sonu sözleşmesi dolacak olan Simon Rolfes bu yönde oldukça faydalı olabilir. Bilindiği üzere ön libero ve orta saha oynamakta ancak sol ayaklı olması nedeniyle kanat dahi oynadığı maçları vardır BLV forması altında. Özellikle Barnetta'nın gidişi sonrası bu yıl sol kanatta oldukça fazla oynamışlığı var. 1,91'lik dev ön liberoyu kadromuza katmak son dönemdeki popüleritemizi düşünürsek çok da zor olmayacaktır.

Sneijder

Rolfes - Selçuk - Hamit

Yukarıdaki orta saha bize Emre - Suat - Okan 3'lüsünü hatırlatmıyor değil hani.

Elveda Melo

28 Ocak 2013 Pazartesi

Bir önceki postta Melo'nun yerine transfer yapılmasını yazının henüz 2. cümlemde belirtmiştim. Maçtan öte Melo'nun kronikleşmeye başlayan davranış problemine cidden dedike bir terapi gerekiyor. Hazır Florya'ya da yakınken Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne götürüp göstermekte fayda olur. Maçta tükürüp tükürmediğini ekrandan net göremiyoruz. Tu Portekizce sen anlamına geliyormuş. Yersen. Açıkçası ilk geldiğinde de kiralık olmasının avantajının altını çizmiştim. Melo'nun seneye takımda olmayacağı aşikar. Yekta geçen yıla oranla güzel bir gelişme gösterdi ancak yeterli değil. Essien'i Real satın almazsa Chelsea'den kiralamak en mantıklı seçenek olacaktır. Özellikle bugün Drogba ile görüşmelerin başladığı haberleri ile beraber Essien'in bu bölgeye alınabilinmesi hiç de zor olmaz. Önümüzdeki postlarda zaten bu bölge ve solbek için alternatif önerilerim olacak.

Maça gelecek olursak. İnternetten kesik kesik de olsa seyretmeye çalıştım ya da GSTV'den dinledim maçı. Almeida'nın olmaması ve Fernandes'in sakatlıktan çıkmış olmasıyla beraber maç eksiğinin göze çarpması zaten ibreyi bize ister istemez çeviriyor. Ben Aybaba'nın yerinde olsam en büyük kumarı oynar normal kadroyu bozmadan Almeida'nın yerine Dentinho ile başlardım. 4-6-0 yada 4-5-1 gibi bir versiyonla Dentinho'yu Fernandes, Holosko ve Olcay'a yüzü dönük oynatıp onlara koşu alanları açtırırdım. Ancak 2 gün önce gelmiş ve takım arkadaşalarının geçtim özelliklerini isimlerini bile bilmeyen birisinden bu faydayı ne kadar sağlayabilirdik orası ayrı.

Bizim tarafta ise; Burak'ın olmaması dışında beni şaşırtan bir kadro yoktu. Ancak Elmander ve Umut'la ileride basıp rakibi bozma planı aslında işe yaradı. Hele gol de erken gelince maçı çevirdik. Hilbert'in beceriksizce harcadığı pozisyon dışında kalemizde pozisyon dahi görmedik. Selçuk'un derbilerdeki liderliğini sahaya yansıtması ve kullandığı her duran topta tehlike yaratması Riera'nın kafasıyla sonuca yansıdı. 2. yarıda klasik Sivok golüyle fark 1'e indi. Büyük takımların bu gibi klasik gol organizasyonları vardır. Önemli olan bunları çözebilmek. Bunu çözersek ligde daha rahat yürürüz. Sniejder'in girişinden 5 dk.sonra Melo atılınca kendisini çok net göremedik ancak daha uygun pozisyonda olduğu halde Riera ve Sabri kendisine pas vermiş olsa gerçekten o da taraftarı selamlayacak güzel bir gol ya da asist üretebilirdi. Bu arada biraz da Hamit'ten konuşalım. Bence kendisi çok iyi bir şutör ancak Real'de yedek kaldığı sürede bu becerisi körelmiş. Gerekiyorsa ayrı bir şut idmanı yapması çok faydalı olacaktır. Gerçeten 1 gol atsa kendisine gelecek ve şuana kadar olduğundan çok daha büyük fayda sağlayacak takıma.

Ligde şuan 5 puan farkla lideriz. Ancak Melo'nun yeri mevcut kadro içinden doldurulmalı. Sneijder geldiyse bu görevi Selçuk İnan çok başarılı bir şekilde geçici olarak üstlenebilir.

Galatasaray'da Transfer Bitmez Sendromu ve Hoşgeldin Sneijder

26 Ocak 2013 Cumartesi

Pastanın çileği de eklendi ancak hala pandispanyanın doğru oturduğunu ve pastanın görünümünü bozduğunu ifade edebiliriz. Artık sezon sonu Melo'nun akıbetiyle box-to-box oynayabilecek defansif özellikleri baskın bir orta saha lazım. Mümkünse Emre Belözoğlu gibi sol iç oynayan birisi daha kalıcı bir çözüm sağlar. Devşirme Riera ve Hakan'ın yerine gerçekten ideal bir solbek şart. Bununla Riera'nın fayda-maliyetine bakarak gönderilmesi kadar doğal bir süreç olamaz. Stoper'e ise kesinlikle yerli şart. Serdar Taşçı ve Ömer Toprak toplamda 15.000.000 €'ya alınabilinse bile anca kapatır buradaki ihtiyacı. Özellikle Muslera'nın geleceğini İngiltere ve İspanya'da olacağını düşünmek pek hayalcilik olmaz. Bu nedenle Sinan Bolat sözleşmesinin de Haziran'da biteceği düşünülerek şimdiden transfer edilirse çok makul bir transfer olur.

Gelelim devre arasına, Sneijder nihayet imzayı atabildi. Ancak sadece forvet arkası ya da merkez orta saha da yapabilme gibi dar bir alanda sıkışmış pozisyon opsiyonları nedeniyle yukarıda da belirttiğin sol iç oyuncuya ihtiyaç var. Keşke Nuri Real'den kiralanabilinseydi muazzam olurdu ancak olacak gibi de değildi açıkçası. Burada transfer ile çözümlenemeyecekse Emre Çolak'ı buraya bir şekilde adapte edebilmeye çalışmalıyız. Sözleşmesi bitecek olan Erman Kılıç'ta bu bölgeye düşünülebilir. Neden ama? Sniejder'in dar pozisyon opsiyonları bizi ya baklavavari 4-3-3 oynatacak ya da Umut'un yerine Ambrabat tercihi ile 4-2-3-1'e dönebiliriz ancak bu dönüşümde 1 yabancının dışarı çıkıp 1 yerlinin onun yerine dahil olması gerekiyor. En makul çözüm Riera - Hakan değişimi gibi duruyor. Yabancı sayısı düşecek ancak yabancı sayımızın BJK ve Trabzon kadar yükselmiş olması yerli rotasyonunu da maalesef daraltıyor. Bu nedenle yazın bolca defansa ve ortaya yerli transferi göreceğiz. Zira kadroda oynamayan Baros dahil 10 yabancı var. Baros,Ulfa ve kiralık Melo Haziran'da sözleşmeleri bitince, 7'ye düşecek bu rakam. TFF'nin kademeli olarak kadrodaki yabancı sayısını önümüzdeki yıl 6'ya, sonraki yılla beraber 5'e düşeceğinden planların da buna göre yapılması şart.

Gelelim Sneijder'e; gerçekten bu kadar elit bir oyuncuyu kadromuza kattığımız için mutluyum. Özellikle uzaktan şutlarıyla ve asistleriyle muhakkak büyük bir katkı sağlayacaktır. Bir üst paragrafta de bahsettiğim gibi sistem bu nedenle değişkenlik gösterecek ancak Sneijder ortada ofansa yönelik de oynayabileceğinden yine 4-4-2 sistemini de oynayabiliriz. Buraya o yüzden çok takılmıyorum. Bence Sneijder umulandan daha çabuk form tutacaktır. Hatta BJK maçında ise muhakkak 2. devre sonradan oyuna alınacağını ve özellikle skora etki edeceğine inanıyorum. Bu sezon çeşitli turnuvalarda 10 kez formasını giydiği Inter'de bile 2 gol 5 asist performansı ile oynayan birinin Süper Lig gibi daha alt bir lig'de daha da üst düzey performans sergilemesi içten bile değil. İlerleyen yıllarda Hagi'nin yerini alabilmek için onun bize yaşattığı duyguları yaşatması gerekli.

Markus Suttner

Bir sol bekten hücum organizasyonlarında ne beklenir? Hızlı bindirmelerle rakip kanadı kendi kanatçısıyla beraber bastırması ve hücum bölgelerine geldiğinde mümkünse asist yapabilmesi şeklinde basitçe bir tanım yapabiliriz. Yeri geldiğinde fotoğraftaki gibi kanını akıtacak kadar fedakar, yeri geldiğinde tüm tribünlere eline aldığı mikrofonla 'reis'lik yapabilecek lider özelliklere sahip. 5,5 yıldır Austria Wien takımının formasını ıslatıyor. 25 yaşındaki metal ve punk müzik tutkunu solbek, özellikle bu yıl sezonun yarısına gelinmiş olmasına rağmen Wien formasıyla 22 maçta attığı 2 gol ve ürettiği 8 asist ile kariyer sezonunu yaşadığını ifade edebiliriz. Gerektiğinde her 2 ayağını kullandığını da görebilirsiniz. İlla bir sol bek olacaksa bu kişi taraftarın da gerçekten sevebileceği Suttner olmalı.

Fernando Llorente

8 Ocak 2013 Salı

Olmaz ama olurda geleceği tutarsa, sözleşmesi Haziran'da bitiyor. Ampa çilek olsa, tadından da yenmez ha... Lakabı El Rey León yani Aslan Kral. Düşünsenize, onun Arena'da attığı her golde hep bir ağızdan lakabıyla cehennem inlesin! Çok güzel olur, değil mi?!