Tribüne Koşarken Daha Bir Güzelsin...

12 Aralık 2013 Perşembe

11.12.13 Hatırası olsun bu da...

Dünya Kupası

8 Aralık 2013 Pazar

Dünya Kupası başlıyor. Ole gazetesi güzel fikstür yapmış. Çıktısını alıp skorlarınızı kendiniz tutabilirsiniz. Brezilya - Almanya finali süper final olur. Fikstür buna olanak sağlıyor en azından. Kupa umarım Almanya'nın olur. Son 10 yılda katıldıkları tüm uluslararası turnuvalarda en azından 3.lük maçına çıkıyorlar.

Garrincha

1 Aralık 2013 Pazar


O çok tatlı bir çocuktu,
Kuşlarla konuşurdu...

Pazartesi Şarkıları (Lou Reed - Perfect Day)

28 Ekim 2013 Pazartesi


Huzur içinde yat Lou Reed...

Madrid Medyası vs. Katalan Medyası

27 Ekim 2013 Pazar

Maçın kısa özetlerine baktım sadece. Penaltıda Madrid medyasının ağlamasını anlayabiliyorum. Neymar 1 gol 1 asistle maça damga vurmuş. Katalunya'da bayram var haliyle.

Hakan Baysal - Gözyaşların Yetmez

5 Ekim 2013 Cumartesi


Live at Turkcell Global Bilgi...

Benvenuto Mancini

30 Eylül 2013 Pazartesi

 
Terim'in skandal gönderilişi sonrası tek dileğim bu yönetimin istifasıdır. Terim son basın toplantısında Galatasaray'ın kendisi için bir seçenek olmadığını ifade etmişti. Doğru; Terim için Galatasaray kaderdir. Son 2 yılda umduğumdan çok daha güzel işler yapıldı. Hatta Terim bile geçen yıl 2000 kadrosunun önünde gittiğinin itirafını bile duymuştuk ama Terim'le bir Avrupa kupası nasip olmadı.
 
Şimdi Mancini geldi. Man. City ile gelen başarıların sınırsız Arap bütçesi ile gerçekleştiğini unutmayalım. PL seviyesindeki bir lige kariyeri iyi olan herkes gider. Türkiye'de 6+0+4 sorunuyla karşılaşılacak. Yabancı rotasyonu ve yerlilerin bu rotasyona ne kadar hazır olacakları temel sorun. Hakan, Semih, Selçuk, Burak ve sakatlığı geçtikten sonra Hamit adını ilk 11'e yazdıracaktır fakat yüksek maaşlı ve yine yüksek bonservislere mal olmuş tribündeki yabancılar sorun sorun teşkil edecek. Bu sınırın önümüzdeki yıl 5 tane kadroda, 3 tane tribünde olacağını düşünürsek TFF ile restleşen yönetimin önümüzdeki yıl 2 seçeneği kalıyor. Ya oyuncu kiralayacaklar ya da satacaklar. Bu satıştan Elmander'deki gibi para kazanamadan yapılan yatırımın geri dönüşünün stortif başarıdan uzak kalındığı her gün finansal anlamda yara vereceğini söylemek yanlış olmaz.
 
Böyle bir ortamda Türkiye ligine 'Fransız' olan Mancini ile anlaşıp ilerlemek; BJK'deki gibi yanına Önder Özen gibi bu ligi iyi tanıyan, toptan ve topçudan taktiksel anlamda anlayan bir koordinatör getirilmedikçe, bu tercihin sonunun Rijkaard gibi olacağını da reflekte ediyor bana.
 
Umarım ben yanılırım.

Platini Ankaragü'ne Başkan Olursa

31 Temmuz 2013 Çarşamba


Bana Bu Bir Rock Şarkısı Kesinlikle DEME

29 Temmuz 2013 Pazartesi


Kendimi daha otantik müziklere adamayı ciddi şekilde düşünmeye başladım.

Elkeson

7 Temmuz 2013 Pazar

Elkeson, Çin'in Evergrande takımına geçen Ocak ayında Botafogo takımından transfer oldu. 23 yaşındaki golcü çıktığı 16 maçta sağ-sol-kafa demeden maç başına 1,06 gol ortalaması ile leblebi gibi gol atıyor. Toplamda 16 maçta 17 gol ve 6 asist üretti. Malum bu yıl yabancı sayısı ciddi sıkıntı ancak dünya yıldızı almak kadar takımın geleceğine yönelik genç yetenekleri göz ardı etmemekte fayda var. İlerleyen dönemlerde vatandaşı Hulk gibi Uzak Doğu'dan Avrupa'ya gelip sansasyon üretebilecek potansiyel mevcut.

Halil Altıntop

29 Haziran 2013 Cumartesi


Halil'in alacak sorunları nedeniyle bonservisi boşa çıktı. Açıkçası kanatlarda, forvet ve forvet arkası alanlarda oynayabilmesi ve özellikle ikizi Hamit'in de bizde olmasıyla adaptasyon sorunu yaşamadan başarı göstereceğine ve yerli rotasyonunu kuvvetlendireceğine inanıyorum. 30 yaşındaki forvet geçen sezon 39 maçta 9 gol ve 8 asist performansıyla oynadı. Ayrıca tüm maçlarda 1 kart görmesi ise ayrı bir başarı. En az 2 yıl bu kadroda ciddi katkı sağlayacaktır.

Thomas Ince

22 Haziran 2013 Cumartesi


Thomas, 2 yıl önce 65.000 €'luk komik bir bonservis ile Liverpool'dan Championship takımlarından Blackpool takımına transfer oldu. Geçen 11-12 sezonunda Blackpool formasıyla 41 maçta 8 gol 10 asist, geçtiğimiz sezonda ise Championship'te 44 maçta 18 gol 14 asistle üst düzey bir performans gösterdi 21 yaşındaki sol kanat oyuncusu. Ince ile ilgili en önemli anekdot ise  İngiliz'lerin efsanevi oyuncusu Paul Ince'in oğlu olması.  Önümüzdeki yaz kontratının bitecek olması ise cabası. En azından bu yıl da takibe alıp son 2 yıldaki performansına eş değer bir efor gerçekleştirirse bedavaya almak kadar hesaplı bir transfer olamaz.

Biber Gazı Oleyy!!!

9 Haziran 2013 Pazar

Taraftarlar yeni sezon hazırlıklarına Taksim'de başladı... 
#direngeziparkı

Pazartesi Şarkıları (Body Count - Cop Killer)

3 Haziran 2013 Pazartesi


Emniyet, anlaşıldı mı mesaj...

Direniş

1 Haziran 2013 Cumartesi



- Bunu ne kadar sürdüreceğiz baba?

- Önemli olan ne kadar sürdüğü değil. Önemli olan içinizde bunu yeteri kadar sürdürecek kararlılık ve inanç olup olmadığı...

Hakan Çalhanoğlu

24 Mayıs 2013 Cuma

Adaşım Hakan Karlsruhe'den bu yıl Hamburg'a transfer oldu. Karlsruhe'de 3. Lig'de bu yıl geçirdiği sezonda 46 maçta 17 gol ve 14 asist üretti 19 yaşındaki ofansif orta saha. Almanlar'ın 'Genç Özil'i performansıyla değerlendirmeye alınmalı. Özellikle Alman futbolunun son 10 yılda katettiği yolu açıkça gördüğümüzde; yerli piyasının uçuk fiyatları ve Alman futbolundaki Türk'lerin ortaya çıkışını daha dikkatli irdelemek lazım.

Biz Kazanacağız

22 Mayıs 2013 Çarşamba



Toprağın Bol Olsun İbrahim Başkan

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Anlat o kupayı yitirilen yüreklere...

Douglas Franco Teixeira

Douglas yaklaşık 6 yıldır Twente forması giyiyor ve defansın önemli bir parçası. 195 cmlik dev stoperin sözleşmesi yazın bitiyor. Bu yıl 2'si Bursaspor karşılaşmaları olmak üzere 43 maçta 3849 dk forma giydi. Bu sürede 5 sarı kart görüp, 4 gol attı ve gol attığı maçlarda takımı kaybetmedi. Yabancı stoper arayışını 25 yaşındaki genç ve tecrübeli Douglas'la kapatabiliriz.

Nerede Bu Pastanın Çileği!!

9 Mayıs 2013 Perşembe

Nice güzel yaşlara Tafo...

Fergie Bırakıyor...

8 Mayıs 2013 Çarşamba


Gerçek bir efsane, belki de daha da ötesi. Adı kulübüyle anılan, hatta adı kulübünün önüne çıkan ender bir fenomen emekliliğe ayrılıyor yıl sonunda. Şampiyon olarak ve tüm misyonlarını fazlasıyla tamamlayarak... Elveda Sir...

19

6 Mayıs 2013 Pazartesi


Nihayet şampiyonluk geldi. Bu yıl bir çok dönüm noktası, kırılma anı yaşadık. Elazığ'da penaltı kurtaran Melo, Ordu ve MİY maçlarındaki kritik geri dönüşler ve Terim'siz maçlarda kazanma alışkanlığı çok önemliydi. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale giderken hep geriden geldik. Az kalsın Madrid'e de soluğumuz yetecekti ancak olmadı. 4. yıldızın son köşesini umarım önümüzdeki yıl tamamlamış olacağız. Gelelim bireysel performanslara : 

Muslera : Takımın en iyi 3 oyuncusundan birisi oldu. dünyanın en iyi 5 kalecisi arasında şuan rahatlıkla sayabiliriz buyıl ki eforunu. Satılırsa üzülürüm ancak 25 milyon € ve üstü tekliflere açık olmak lazım. Zira bu teklifle gelecek kulübü Muslera'da isteyecektir. O nedenle tutmak zorlaşacaktır.

Eboue : İyi bir bek bu açık. Ancak bazı sıkıntılar yaratmıyor değil. Bu yıl daha fazlasını verebilirdi. Satılırsa hiç üzülmem. Hala piyasası olan bir oyuncu zira.

Semih : Alt yapıdan bu kadar iyi oyuncular çıkarabiliyorsak ne mutlu bize. Takımın bel kemiği tek kelime ile. Geçen seneki hamle sorununu aşmış göründü bu yıl. Asla satılmamalı.

Dany : Aslında hızlı bir oyuncu ancak hızlı defans oyuncularının hamle hatası yapması genelde rastlanılan bir durumdur(Ör: İbrahim Toraman'ın ilk zamanları) tüm bunlara rağmen Semih ile uyumlu bir sezon geçirdiler. Pozisyon, pas ve hamle anlamındaki gelişim alanlarını tamamlarsa kadroda devamlı yer bulacaktır.

Riera : Bu yılın en çok gelişim gösteren oyuncuydu ancak fayda/maliyet konusunu Riera ismini her telafuzda dile getiriyorum. Riera kontratından birşeyleri 'feda' etmezse kendisinin feda edilmesi son derece doğru bir hamle olacaktır. maaş bütçesi için önemli bir adım olur. 2.9 milyon €'luk bir oyun oynamıyor kendisi. kaldı ki bu kontratı ne akla hizmet verdik orası da ayrı konu.

Sabri : Kontratında maç başına 3'lü çektirme primi olarak 25bin€ var gibi her maç sonu 3'lü yaptıracağına idmanda orta yapmayı bolca çalışmalı. Yoksa Terim kontenjanından takımda kalması bu şekilde çok kolay değil. Eboue'nin olası gidişinde Sabri ilk değil 2. tercih olacaktır sağ bekte.

Melo : Bu yıl ya kiralanmalı ya da uygun rakama alınmalı(kişisel fikrim yine kiralamaktan yana) Özellikle son 10 maçta ön liberonun bu takım için ne anlama geldiğini herkese iyice hissettirdi.

Selçuk : Bu takımın tek kelimeyle beyni, ruhu ve yerli 'Hagi'si. Hiç satılmasını istemediğim bir oyuncu ancak değerini bulursa ve kendisi de gitmek isterse olabilir.

Hamit : Bu yıl sadece direkten dönen toplarının yarısı içeri girmiş olsa ne kadar etkili bir orta saha olduğunu herkes çok daha net anlamış olacaktı. Ancak S04 maçındaki golüyle tura tutunmamızı sağlayan isim olmuştu. Yerinde hamleleri, asistleri ve her şeyden önemlisi adamlığı ile bu takıma daha çok şey katacak. Yeter ki toplar da kendisini sevsin.

Burak : Kral işte kardeşim adam. Daha önce ileride pres yapmayan Burak, deplasmandaki Bursa maçından sonra daha fazla asılmaya başladı ve kariyerini de ciddi şekilde ivmelendirdi. Öğrendiklerini saha yansıtarak piyasasını 2. yarı itibariyle daha da arttırdı. Satılmasından yana elbette kalmasından yanayım ancak su yolunu bulur ve iyi bir teklifle o da ayrılmak isterse elbette gidebilir.

Umut : İlk geldiğinde ilk yarıda gösterdiği kilit eforu açıkçası kendisinden beklemiyordum. Bu yönden baktığımızda çok önemli bir yük taşıdığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bonservisi muhakkak alınmalı. 3.2 milyon €    normalde para değil kariyerli oyunculara ödediğimiz paraların yanında.

Drogba : Bir ruh transferi olduğunu yazmıştım daha önce. Hızından kaybetmiş olsa da, oyun zekası ve liderliği ile çok şey kattı bu takıma. Önümüzdeki yıl çok daha etkili olacaktır her kulvarda.

Sneijder : Sistemi değiştiren adam. Ciddi maç eksikliği nedeniyle hala tam randıman vermiyor. Gerçekten sezon başı kampında eski günlerine döner ve daha box-to-box oynarsa çok daha verimli olacaktır ancak hala Nuri-Sneijder takasında ısrarcıyım.

Ambrabat : Bonservisinin oyuncusu olmadığı çok aşikar. Çok şey vermedi ancak özellikle 2.yarılarda oyuna girdiğinde oyunu dikey oynamak istediğinde maçın kaderini değiştirecek bir potansiyele fazlasıyla sahip. Umarım çok daha verimli olur önümüzdeki yıl. Sezon sonu uygun rakama satılırsa da en çok ben sevinirim.

Emre : Özellikle Ambrabat transferi en çok onu olumsuz etkiledi. Oynadığı maçlarda çok daha fazlasını koymalı, bencil olmamalı. Bu takımın sol iç oyuncusuna ihtiyaç olduğunu benden iyi kendisi göremiyorsa sorun çok daha vahim. Kendisini bu yönde geliştirirse ve ikili mücadeleye daha çok girerse seneye bu takımda kalacak gibi.

Yekta : Bu yıl ki gelişimi çok iyiydi. Orta saha rotasyonunda ve Melo'nun yokluğunda bu takımda kalabileceğini açıkça kanıtladı. Umarım gelişimini sürdürüp önümüzdeki yıl bu yıldan çok daha rekabetçi olur.

Elmander : Maalesef bu yıl sakatlıktan dolayı geçen yıl ki eforunu göremedik. Muhtemelen yaşınınında ilerlemesiyle ve yabancı kontenjanındaki azalmayla beraber sezon sonu satılacak ya da kiralanacak. Piyasası olması nedeniyle PL ekiplerine bile rahatlıkla satılabilir.

Aydın Yılmaz : Bu yıl çok kötü oynadığını ifade edemeyiz. Aydın bu takımdan yıl sonunda gönderilirse bu tamamen kendisine bir şeyler katmamış olmasından kaynaklı olacak. Nihayetinde Florya'nın çocuğudur, kalırsa mutlu oluruz ancak gelişim kaydetmemesi nedeniyle giderse üzülmem.

Hakan : Bu yıl sakatlığı nedeniyle ve Riera'nın eforu nedeniyle oynayamadı tam anlamıyla. Muhakkak takımda kalacaktır. İyi bir tecrübe diyebiliriz kendisi için. Sorunsuz kişiliğini yaşının olgunluğuyla beraber takıma abilik yaparak kullanırsa takımda 5 yıl daha rahat oynar.

Gökhan Zan : Semih-Dany ve hatta Cris'in arkasında bu kadar sorunsuz bekleyip as oyuncu statüsüne yükselmesi ayrı bir teşekkür gerektirir. Takıma özellikle tecrübesiyle çok şey katacaktır. Muhtemelen emekliliğini Florya'da görecek ender adamlardan olacaktır.

Engin, Furkan, Çağlar, Ujfa ve yedek kaleciler : Bu yıl maalesef bu arkadaşlar ceza, sakatlık ve 1. pozisyondaki takım arkadaşlarının eforu nedeniyle forma giyemediler. Muhtemelen önümüzdeki yıl Eray dışında takımda da kalamayacaklar. Kattıkları değer için teşekkür edilip yollar ayrılacak gibi görünüyor.

Pazartesi Şarkıları (Kurban - Lambaya Püf De)


Haftaya Kadıköy'de yine ışıklar sönecek...

Hüseyin Tok

5 Mayıs 2013 Pazar

Hüseyin'in daha önce gündemimize geldiğini basından takip etmiştik. 24 yaşındaki Manisa kaptanının özellikle sözleşmesinin bitecek olması defansta yerli alternatif oluşturma konusunda ideal bir seçim olacaktır. 186 cm. boya sahip genç stoper bu yıl 29 maçta 2 gol atıp 2455 dk. forma giydi. Özellikle yaşı ve takımında kaptanlık yapmış olması nedeniyle değerlendirmek lazım.

Yeni Sezona Doğru

2 Mayıs 2013 Perşembe


Bu hafta sonu ligi matematiksel olarak bitirmek istiyoruz. Son 2 hafta derbi oynanacağından sadece prestij önemli. Açıkçası Fener'i deplasmanda yenerek şampiyon olmak çok daha keyifli olurdu. İçimde bu yıl Kadıköy'deki derbiden galip ayrılacağımızla ilgili ciddi bir inanç var. Sonrasında yeni sezonla ilgili bolca transfer haberleri okuyacağız. Alper'in transferinde son noktaya az kaldı. Sadece Melo için değil Selçuk'un olası gidişini de düşünürsek oldukça iyi bir alternatif olacaktır bu bölgeye. Pozisyon-pozisyon değerlendirelim, ancak yabancı limitine muhakkak dikkat edip oldukça fazla yerli isim telafuz edeceğiz. Malum 5 yabancı hakkımız varsa burada takımda kalma önceliği Drogba, Sneijder, Melo, Muslera ve Dany'de(Ambrabat) olmalı :

Kale : Muslera bu yıl çok iyi bir performans göstererek büyük kulüplerin radarına yakalandı. Açıkçası 25 milyon €'luk bir tekliften aşağısını ben asla kabul etmem. Maliyeti, Udinese ve kendi yetiştiği kulübe 12 milyon € + Lorik Cana olan futbolcu için en az 15 milyon €'ya katlanmışsan, 3-4 milyon € kar etmen seni kesmemeli. Gidecekse 25 milyon €'dan aşağısı asla olmamalı. Yedeklerinin çok başarılı olmadığını düşünürsek, ya Sinan Bolat ya da Onur Kıvrak olmamalı tercihin. Rotasyon için her 2 oyuncuyu da almalıyız. Sinan'ın kontratı biteceğinden sadece imza parası + yıllık ücret maliyetine katlanılacak olması Onur'un yanı sıra transfer edilmesi için oldukça cazip olur.

Defans : Özellikle solbekte Riera bu yıl geçen yılın üstünde bir bek performansı sergiledi ancak yıllık 2.9 milyon €'luk bir oyun oynadığını söyleyemeyiz. İspanya'dan talibi varsa muhakkak göndermeliyiz. Yerine Hakan Balta'nın alternatifi olması için bu yıl Sivas'la kontratı bitecek olan Hayrettin ya da Ordu'da kiralık oynayan Atila Turan düşünülebilir. Çağlar'a artık güvenmiyorum. Stoper için ise Serdar Taşçı(almanya dışına transfer maddesi 5 milyon € diyebiliyorum) ve Ömer Toprak'tan(en fazla 5 milyon €'ya rahatlıkla alınabilinir) en az 1 tanesi alınmalı. 2'si birden alınırsa Gökhan ve Dany'i beraber yollamak lazım ancak Gökhan iyi bir rotasyon sağlayacaktır. Ayrıca Ceyhun Gülselam'ı orta sahada değilde defansta denememiz konusunda ısrarcıyım. Sağbekte Eboue'nin bazı problemleri olduğu çok açık. Satıp iyi para kazanabiliriz rahatlıkla. Piyasası 3-4 milyon €'dan aşağı olmayacatır. Burada Sabri'ye hala çok güvenemiyorum açıkçası. BJK'da sözleşmesi bitecek olan İbrahim Toraman ya da Gençlerden yine sözleşmesi bitecek olab Cem Can mantıklı bir yerli alternatif olabilir buraya ya da Hamit/Sabri rotasyonu düşünülebilir. Ujfa malum yolcu.

Orta Saha : Muslera için ne yazdıysam Selçuk için de aynısını düşünüyorum. 25 milyon €'dan aşağıda geleni geri göndermek lazım, üstündeki tekliflerde gönderilebilinir. Melo ise son 5-6 maçtır çok temiz bir oyun oynuyor ancak 6.5 milyon € değilde en fazla 5 milyon €'ya işi bitirebilirsek çok güzel olur. Ayrıca Alper'de geldiğinde çok iyi bir iskelet olacak orta alanda. Ambrabat için 6 milyon € üstünde bir teklif gelirse satabilirsek ne ala yoksa mecburiyetten kalacak. Aslında kötü oyuncu değil ancak takım için daha fazla oyuna katılması en büyük gelişim alanı. Emre Çolak aslında takasta kullanılmamalı. İyi bir yerli bana kalırsa. Amrabat satılırsa kesinlikle kalmalı. Takımda sol ayaklı orta alan oyuncusu kalmayacak o giderse. Yekta ise oldukça iyi bir gelişme kaydetti bu yıl. Alper-Melo-Yekta, Selçuk'un olası gidişinde benim çok güvendiğim bir ratosyon olacağından çok fazla üzülmemi engelleyecektir. Keza Aydın, Eboue gider ve yerine sağbek alınmazsa Hamit/Sabri sağbek rotasyonunda sağ kanat için iyi ir alternatif olacaktır. Olmadı Kazım, neme lazım! Yiğit, Engin ve Culio'yu gönder gitsin. Sneijder - Nuri takası yapabilsek harika olur. Bu konuda şaka falan yapmıyorum. Sol ayaklı iç oyuncu lazım bu takıma. Erman Kılıç hakkında yazmıştım. Sola muhakkak yerli şart yoksa Robben kendi istese de gelemeyebilir kontenjan sorunu nedeniyle (gerçi kiralık formülüyle eldekileri kiralayarak da çözülür ya bu sorun).

Forvet : Umut muhakkak kalmalı. Fiyatı çok uygun, fazla çıngar çıkarmayalım, alalım kafamız rahat etsin. Drogba hız anlamında çok şey kaybetmiş gibi görünsede mental anlamda bu takıma oldukça fazla şeyler katıyor. Belki 2015'i de bu forma altında görebilir. Gelelim Burak'a. Muslera ve Selçuk için ne yazdıysam +5 milyon € daha ekleyerek yineliyorum dediklerimi. Giderse yerine Cenk Tosun alınmalı muhakkak. Sercan-M.Batdal falan ne varsa + biraz da para verip almalıyız. En az Alper transferi kadar önemli. Yabanco kontenjanı için Elmander'de gönderilmeli. Cenk'in gelmesi yerli rotasyonunu sağlar ve oldukça kaliteli bir yerli. Ben Burak'tan aşağıdakalacağına inanmıyorum. Sadece Antep'te biraz daha kana oynuyor, olay bu.

Son tahlilde; benim kadromda transfer piyasası olan Elmander, Eboue, Burak, Selçuk ve Muslera'dan yaklaşık 85-90 milyon €'luk süper bir gelirle yabancı transferinde hareket alanı sağlayıp(Robben gibi) genç ve tecrübeli Türk oyuncularla kadroyu oluşturmak var. Yukarıdaki yazıda alınabilecek isimlerin maliyeti en fazla 40-45 milyon € olacaktır(rakamın yarısı Robben'in bonservisidir). Ayrıca maaş bütçesi de oldukça düşecektir. Finansal anlamda çok daha rahat olacaktır kulüp.

Teşekkürler

10 Nisan 2013 Çarşamba

Belki Sneijder 6 pastan topu kolay şekilde aut yerine fileye yollasa ve Drogba 1 adım geriden gelip ofsaytta olmasa şuan herkes ütopik bir şekilde gerçekleşen tarihi destanı konuşacaktı. Sağlık olsun. İnanmayanlara bu korkuyu hissettirdiniz ya o da bize yeter.

Mou Bizi Çimdikledi

4 Nisan 2013 Perşembe


Evet, rüyadan kalktık. Ancak penaltıları yok sayan, 2. yarı takdir haklarının tamamını Real'den yana kullanan hakem bir yana, ne adam gibi 2 pas yapabildik, ne de ileride çoğalabildik. Bakın şimdi söyleyeceğim şey bir birinden çok farklı 2 kavramdır. Aman kimse karıştırmasın. zira bu bizm ülkemizde oldukça karıştırılıp eleştirilir. Kapalı oynamak ile oyuncuların birbirine yakın oynaması 2 farklı kavramdır. Kapalı oynamak bildiğin 5-4-1 ya da 4-6-0 şeklinde oynanabilir. Oyuncuların birbirine yakın oynaması ise bir sistemden bağımsız her kurguda dar alanda oynaktır. Bunun esası; rakip geniş alanda rahat adam geçen oyunculara sahipse, buna müsamaha etmemek için dar alanda kolay top çevirip, rakibi toptan uzak tutup oyunu soğutabilesin, rakibe pozisyon vermeden kendi ataklarının hazırlıklarını yapabilesin. Dün bunu başaramadık ilk yarıda ancak olabildiğince göbeği kullanabilmeye çalıştık. İşin en kötü tarafı ilk 20 dk. dayanamamak oldu.


2. yarı Sneijder oyundan alındı Gökhan girdi, yukarıdaki formasyonda il paragrafta bahsettiğime yakın bir kurgu ile oynadık ve aslında başarılı da olduk. Sneijder yerine Nuri alınsaydı diye yazmıştım daha önce. bu durum kriz yaratabilir gelecekte. Bekler hücuma çıkıp ileridi basınca bir çok Real atağı başlamadan bitti. 3. gol bile duran toptan, adam paylaşımının doğru yapılmamasından yendi. O derece az pozisyon verdik. Pisi pisine kaybettik. Üzüldüm. Ancak son sözüm duran top kullanımları için. Ne olursa olsun bu takımın duran toplarını ilk kullanması gereken isim Selçuk İnan'dır. Ne Drogba ne de Sneijder.

Pazartesi Şarkıları (Manowar - Number One)

1 Nisan 2013 Pazartesi

Number 1 by Manowar on Grooveshark

Şarkıyı Galatasaray takımına armağan ediyorum. Özellikle şarkının nakaratındaki oynasınlar gerisi sorun değil. Hatta ben Fatih Terim'in yerinde olsam Çarşamba'ya takımı sadece Manowar dinleterek motive ederdim. Zira Manowar'ın orta çağ görüşünden yola çıkarsak, hemen hemen her şarkısında maçları taktik dışında nasıl kazanacakları açıkça belirtiliyor...

Bilerek Ve Tasarlayarak Gol Atmak

28 Mart 2013 Perşembe



Dorgba'nın röportajının tümüne buradan erişebilirsiniz. Benim takıldığım kilit yer aşağıdaki 2 soruya verilen yanıttır. Normalde bizde Türk oyunculara "gol nasıl oldu?" sorusu sorulduğunda "İşte arkadaş çizgiye indi ortaladı, ben de vurdum gol oldu" şeklinde amatör bir anlatımları dinliyorduk. Drogba golü nasıl bilerek ve golü ne yaparsa, nasıl atacağını anlatmış. Gerçekten mantelite farkını hissettiriyor ve hissettirecek.


-Bayern Münih'e attığın kafa golü muhteşemdi. Katılıyor musun?
"Eğer siz öyle diyorsanız! Hava hakimiyetimin oyunumun en güçlü parçalarından biri olduğunu biliyorum. Çocukluğumdan beri bunun için çok çalıştım. Zamanlama, hava topları için en önemli konu. Çok fazla oyuncu kafa toplarında çok iyidir ama kilit nokta zamanlamadır."
-O gol çok önemli bir goldü. Bu golü hala rüyalarında görüyor musun?
"Evet. Takım içinde kornerleri kullanmak için görevlendirilmiş oyunculardan sadece Mata oyundaydı. Benimle eşleşen Jerome Boateng'den kurtuldum. Böylece avantajı elime aldım. Daha sonra bedenimi konumlandırdım, pozisyonumu aldım. Kalenin nerede olduğunu hesaba kattım. Topa da doğru hızı vermek için hareket ettim."

Cenk Tosun

21 Mart 2013 Perşembe

Evet, Ednan'lar döneminde Galatasaray için çerez parası bir farkla Gaziantep'in yolunu tutmuştu Cenk. Şuan en yoğun ilgilenen takım ise Trabzon. Ancak Burak Yılmaz'ın olası Avrupa transferi ve Elmander'in özellikle yabancı kontenjanı nedeniyle gözden çıkarılacağını düşünürsek, ilk tercih kesinlikle kendisi olmalı. Hem 21 yaşında, hem de forvetin her alanında oynaması oldukça yeterli bir referans. Türkiye'ye geldiği ilk sezonda neler yaptığını herkes biliyor. Şuan ligde 25 maçta 6 gol 6 asist üretti ancak arkasında Selçuk İnan, Hamit vb. bir oyuncular olsa çok daha etkili olacaktır. 2014 yazında kontratı biteceğinden uygun bir rakama alınabilir. Trabzon'la beraber fiyatı muhakkak artacaktır. Acele etmek lazım.

Pazartesi Şarkıları (84 - Çanakkale Türküsü)

18 Mart 2013 Pazartesi


Toprağınız bol olsun ağalar...

Eski Dostlar, Depreşen Hatıralar

16 Mart 2013 Cumartesi

Zor ama gerçekten imkansız değil. Mourinho, Drogba, Hamit ve Sneijder için çok daha duygusal bir kura olduğu belli. Kaka'yı getirecez demiştik, kesmedi tüm Madridista tayfasını getiriyoruz ASY'ye. Deplasmanda en kötü 1 farklı mağlubiyet burada zemine takılmadığımız takdirde turu getirecektir. Bizim oyuncuların ve Terim'in damarında akan kan bu tip maçlarda 5 misli fazla akar. Takım gerçek ruhuyla oynarsa ve hücumda girdiğimiz pozisyonlarda gol başarısını yüksek çıkarırsak Real'i Arena'nın çimlerine gömmek zor ancak kesinlikle imkansız değil.

Borek Dockal

14 Mart 2013 Perşembe

Çek oyuncu Dockal, 2011 yılında bir dönem Konyaspor'da da kiralık olarak oynamıştı. Bu yıl özellikle Avrupa Ligi'nde Rosenborg formasıyla gösterdiği performans ile göz alıyor. Norveç Ligi'nde 34 maçta 16 gol 8 asist, Avrupa Ligi'nde ise elemeler dahil, 13 maçta 7 gol 5 asist ile özellikle oynadığı sağ kanat pozisyonu için oldukça üstün bir efor gösteriyor. Özellikle duran toplardaki becerisi ve hem sağ hem de sol ayakla uzaktan gol atabilme yetenekleriyle gözlem altına alınmaya hakediyor. Daha öncesinde bu pozisyon için önerdiğim Sebastian Larsson ile benzer özellikleri var. Maliyetinin ucuz olması ise cabası.

Elini Kalbime Koydun, Yüreğimi Söküp Aldın

13 Mart 2013 Çarşamba

Çeyrek finaldeyiz, ötesi yok işte. Hamit'in değeri o direkten dönen toplar içeri girdiğinde anlaşılacak diye çoğu kez söylemiştim. Öyle de oldu. Drogba gerçekten lazımmış. Defansı kesinlikle ileri çıkarmadı ve sürekli faul kazandı. Selçuk İnan artık Metin Oktay, Hakan Şükür, Gündüz Kılıç, Hagi eforu gösteriyor. Özellikle solda mükemmel bir efor gösterdi. Yeri geldi merkezden top aldı. Burak gerçekten Avrupa'nın sayılı forvetlerinden birisi. Melo bu sezon en iyi topunu oynadı. Sade, verimli ancak gösterişsiz ve rakiple gereksiz münakaşadan uzak. her şeyden ötesi ise Muslera candır, canandır bu gönüllerde. Artık rakip seçme şansımız yok. Madrid'te gelse, Barça'da gelse siz yürüyün Aslanlar. Düşseniz bile elimizi her zaman size uzatıp ayağa kaldıracaz sizleri. Yeter ki eliniz yüreğinizde, damarlarınızda Galatasaray aşkıyla oynayın.

Erman Kılıç

28 Şubat 2013 Perşembe

Erman Kılıç sezon başı gibi basından takip ettiğimiz kadarıyla gündemimize gelmişti. Aslında ligin gol ve asist anlamında en etkili yerli oyuncu performanslarından birine imza attığını kimse reddedemez. Özellikle sezon sonu kontratının da dolacak olmasıyla sol kanat ve sol iç için oldukça iyi bir alternatif olacaktır. Özellikle Ambrabat'ın maliyet-efor karşılaştırması yapıldığında yetersiz kalması nedeniyle bu bölge için en ideal yerli alternatif Erman olacaktır. Bu sezon hala hazırda 4 gol 8 asist üreterek ligin göze çarpan isimlerinden. 29 yaşında olmasıyla en az 2-3 yıl yararlanabiliriz. Özellikle etkili asistleri ve uzaktan attığı isabetli şutlarla rakip kalede ciddi tehlikeler yaratan bir isim.

Pazartesi Şarkıları (Mychael & Jeff Danna - The Blood of Cuchulainn)

25 Şubat 2013 Pazartesi


We do not ask for your poor, or your hungry.
We do not want your tired and sick.
It is your corrupt we claim.
It is your evil that will be sought by us.
With every breath we shall hunt them down.
Each day, we will spill their blood till it rains down from the skies. Do not kill, do not rape, do not steal, these are principles that every man of every faith can embrace.

FIFA World Cup Winners


Üçgensizlik

21 Şubat 2013 Perşembe

Demek ki CL ile Bundesliga aynı ölçüyü yansıtmıyormuş. Basına Terim'in tepkisi artık daha anlaşılır şekilde ortaya çıktı. Maçın ilk 10 dksında maçın bizim değil de S04'ün istediği şekilde ilerleyeceği çok açık şekilde görüldü. Burak'ın estetik golü sonrasında defansa çabucak yaslanmak ve orta alanda hiçbir şekilde üçgen kuramayıp topu çevirememek pas hatalarını ve basit top kaybı yapmamızı sürekli tetikledi. Bu kadar kaliteli ve teknik hücumcuların varken topu rakip alanda çevirerek tutabilmek varken topu her ayağına alan pas verecek adamların sürekli markajda olması nedeniyle çoğunlukla top kaybetti. Garibim Selçuk her seferinde bir tane adam ararken semazen gibi etrafında dönmek durumunda kaldı. Selçuk'un günahı bu takımda oynamaksa sezon sonu onun değerini çok daha iyi bilecek bir kulüp çıkar parayı basar alır en değerli adamını. Belki Hamit'in topu 4. kez direk yerine ağlara gitse maçı çok daha rahatlıkla koparabilirdik. Ancak basit gol yeme alışkanlığımız devam ediyor. Hücum bölgesinde hareketli 2-3 adamı olan ve takım savunmasını başarılı şekilde oynayan takımlara karşı hep sıkıntı yaşıyoruz. Dün ayrıca klasik 4-4-2 oynarken Sneijder'in sol kanat oynamayacağını çok açık şekilde gördük. 2. yarı Amrabat'ın oyuna girmesiyle rakip sağ kanadı daha efektif kullanan biz olduk. Sonuçta maçı 2-3 farkla alabilecekken 2-3 farkla da kaybededebilirdik. Beraberlik Terim'in felsefesindeki yenemiyorsan yenilme sözüyle bağdaşıyor. Almanya'da böyle oynarsak acı bir şekilde tura veda edip tekrar lige odaklanacağız.

Drogba Ve Yabancı Kontenjanı Sorunu

13 Şubat 2013 Çarşamba

Sezon başı gelseydi çok daha nokta atışı olurdu bence. Ancak verdiği 'söz'ü tutmak için Çin'i tercih etmişti. Sistemsel değişimi Sneijder'le gerçekleştirdikten sonra Şampiyonlar Ligi için gerekli ruhu da bünyeye kattık. Çilek'ten sonra çikolata krema güzel olacak. Drogba sistemsel bir değişimi kesinlikle tetiklemeyecektir. Bence yukarıdaki formatta oynayacaz. En makul olanı da bu zaten. yabanco kontenjanı nedeniyle Hakan-Riera yada Melo-Yekta değişimi rotasyonda sıklıkla görülecek. Tek forvet oynasak da bu böyle olacak görünüyor.

CL ve SL için mevcut kadro bu yılki hedefleri gerçekleştirecek düzeyde. Drogba, ister tek, ister çift forvet olsun rahatlıkla iş yapar. Hatta sırtı dönükken Sneijder'e asist bile sıklıkla yapacaktır. eğer Hakan solbek oynayacaksa Eboue/Sabri'nin ileri çıkışlarında Hakan'ın ters kademeye girmesiyle 3-3-3-1 formasyonuna da dönebiliriz. Rijkaard döneminde bunu sıklıkla uyguluyorduk hatırlarsanız.

Özellikle Burak'ın çift ayağını kullanabilmesi nedeniyle formasyon değişikliklerinde efektif olarak solda da değerlendirilebilir. Bu şekilde bir anda orta alanda 2 adamın daha orta alanda pas yaparak topu ileri taşımaya çalışan takımlara etkili presin yanı sıra, top kapma durumunda ileride daha hızlı ve fazla kişiyle bir anda çoğalmamız pozisyon bulmamızı da kolaylaştıracaktır. Geçen hafta yazdığımız yazıda belirttiğim üzere pastanın tam oturmamış olan pansipanyasının defosunu, pozisyon üstünlüğü ve rakibin olgunlaşmamış ataklarının ileride topa ve boş rakiplere basarak kapatabiliriz. Yine farklı bir format ise Eboue/Sabri beke, Hamit'te sağ kanada dönünce 4-3-2-1 formatıyla da oynayabiliriz. Ancak en büyük sıkıntı; ne Drogba ne de Sniejder. Tek sıkıntı lig maçlarındaki yabancı kontenjanı. İlerleyen haftalarda sıklıkla yerli solaklar hakkında öneriler olacak blogta. Zira Riera bu kadar formdayken, Hakan bu kadroda yedekten öteye geçemez.

Kurtarıcı Varane

31 Ocak 2013 Perşembe

Başlık, alt başlığın Türkçesi. Gerçketen takımını ipten alan adam oldu Varane. Xavi'nin topu boş kaleye yuvarladığı anda topu çizgiden çıkardı ilk yarıda ve 2. yarıda gölü atan kişi oldu. 72'de Pedro'nun kaçan golü maçı koparabilecekken Real hep bir ümidin peşinden koştu. Açıkçası maç Barça'nın hakkıydı. Real eksikti o ayrı. Ancak Pique'nin 2 pozisyonda Ronaldo'yu kesmesi mağlubiyeti de önledi. Bakalım Nou Camp'ta dün akşamki kadar keyifli bir maç olacak mı?

Konstantin Rausch

30 Ocak 2013 Çarşamba

Suttner'e oranla sol bek için daha iyi bir adayı da değerlendirelim. Rausch Rusya doğumlu Alman oyuncu henüz 22 yaşında ve sezon sonu alt yapısından beri beri forma giydiği Hannover 96 ile sözleşmesi bu Haziran'da bitecek. Özellikle bu yıl oynadığı 29 maçta 1 gol ve 9 asist üretmesiyle oldukça başarılı bir sezon geçiriyor. Hızı ve çevikliği ile rakip alanda yaptığı driplinglerle ciddi sorunlar yaratabiliyor. İzlenip değerlendirmeye alınması gereken bir yetenek.

Simon Rolfes

29 Ocak 2013 Salı

Sol ayaklı iç orta saha ihtiyacından bahsetmiştik. Sezon sonu sözleşmesi dolacak olan Simon Rolfes bu yönde oldukça faydalı olabilir. Bilindiği üzere ön libero ve orta saha oynamakta ancak sol ayaklı olması nedeniyle kanat dahi oynadığı maçları vardır BLV forması altında. Özellikle Barnetta'nın gidişi sonrası bu yıl sol kanatta oldukça fazla oynamışlığı var. 1,91'lik dev ön liberoyu kadromuza katmak son dönemdeki popüleritemizi düşünürsek çok da zor olmayacaktır.

Sneijder

Rolfes - Selçuk - Hamit

Yukarıdaki orta saha bize Emre - Suat - Okan 3'lüsünü hatırlatmıyor değil hani.

Elveda Melo

28 Ocak 2013 Pazartesi

Bir önceki postta Melo'nun yerine transfer yapılmasını yazının henüz 2. cümlemde belirtmiştim. Maçtan öte Melo'nun kronikleşmeye başlayan davranış problemine cidden dedike bir terapi gerekiyor. Hazır Florya'ya da yakınken Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne götürüp göstermekte fayda olur. Maçta tükürüp tükürmediğini ekrandan net göremiyoruz. Tu Portekizce sen anlamına geliyormuş. Yersen. Açıkçası ilk geldiğinde de kiralık olmasının avantajının altını çizmiştim. Melo'nun seneye takımda olmayacağı aşikar. Yekta geçen yıla oranla güzel bir gelişme gösterdi ancak yeterli değil. Essien'i Real satın almazsa Chelsea'den kiralamak en mantıklı seçenek olacaktır. Özellikle bugün Drogba ile görüşmelerin başladığı haberleri ile beraber Essien'in bu bölgeye alınabilinmesi hiç de zor olmaz. Önümüzdeki postlarda zaten bu bölge ve solbek için alternatif önerilerim olacak.

Maça gelecek olursak. İnternetten kesik kesik de olsa seyretmeye çalıştım ya da GSTV'den dinledim maçı. Almeida'nın olmaması ve Fernandes'in sakatlıktan çıkmış olmasıyla beraber maç eksiğinin göze çarpması zaten ibreyi bize ister istemez çeviriyor. Ben Aybaba'nın yerinde olsam en büyük kumarı oynar normal kadroyu bozmadan Almeida'nın yerine Dentinho ile başlardım. 4-6-0 yada 4-5-1 gibi bir versiyonla Dentinho'yu Fernandes, Holosko ve Olcay'a yüzü dönük oynatıp onlara koşu alanları açtırırdım. Ancak 2 gün önce gelmiş ve takım arkadaşalarının geçtim özelliklerini isimlerini bile bilmeyen birisinden bu faydayı ne kadar sağlayabilirdik orası ayrı.

Bizim tarafta ise; Burak'ın olmaması dışında beni şaşırtan bir kadro yoktu. Ancak Elmander ve Umut'la ileride basıp rakibi bozma planı aslında işe yaradı. Hele gol de erken gelince maçı çevirdik. Hilbert'in beceriksizce harcadığı pozisyon dışında kalemizde pozisyon dahi görmedik. Selçuk'un derbilerdeki liderliğini sahaya yansıtması ve kullandığı her duran topta tehlike yaratması Riera'nın kafasıyla sonuca yansıdı. 2. yarıda klasik Sivok golüyle fark 1'e indi. Büyük takımların bu gibi klasik gol organizasyonları vardır. Önemli olan bunları çözebilmek. Bunu çözersek ligde daha rahat yürürüz. Sniejder'in girişinden 5 dk.sonra Melo atılınca kendisini çok net göremedik ancak daha uygun pozisyonda olduğu halde Riera ve Sabri kendisine pas vermiş olsa gerçekten o da taraftarı selamlayacak güzel bir gol ya da asist üretebilirdi. Bu arada biraz da Hamit'ten konuşalım. Bence kendisi çok iyi bir şutör ancak Real'de yedek kaldığı sürede bu becerisi körelmiş. Gerekiyorsa ayrı bir şut idmanı yapması çok faydalı olacaktır. Gerçeten 1 gol atsa kendisine gelecek ve şuana kadar olduğundan çok daha büyük fayda sağlayacak takıma.

Ligde şuan 5 puan farkla lideriz. Ancak Melo'nun yeri mevcut kadro içinden doldurulmalı. Sneijder geldiyse bu görevi Selçuk İnan çok başarılı bir şekilde geçici olarak üstlenebilir.

Galatasaray'da Transfer Bitmez Sendromu ve Hoşgeldin Sneijder

26 Ocak 2013 Cumartesi

Pastanın çileği de eklendi ancak hala pandispanyanın doğru oturduğunu ve pastanın görünümünü bozduğunu ifade edebiliriz. Artık sezon sonu Melo'nun akıbetiyle box-to-box oynayabilecek defansif özellikleri baskın bir orta saha lazım. Mümkünse Emre Belözoğlu gibi sol iç oynayan birisi daha kalıcı bir çözüm sağlar. Devşirme Riera ve Hakan'ın yerine gerçekten ideal bir solbek şart. Bununla Riera'nın fayda-maliyetine bakarak gönderilmesi kadar doğal bir süreç olamaz. Stoper'e ise kesinlikle yerli şart. Serdar Taşçı ve Ömer Toprak toplamda 15.000.000 €'ya alınabilinse bile anca kapatır buradaki ihtiyacı. Özellikle Muslera'nın geleceğini İngiltere ve İspanya'da olacağını düşünmek pek hayalcilik olmaz. Bu nedenle Sinan Bolat sözleşmesinin de Haziran'da biteceği düşünülerek şimdiden transfer edilirse çok makul bir transfer olur.

Gelelim devre arasına, Sneijder nihayet imzayı atabildi. Ancak sadece forvet arkası ya da merkez orta saha da yapabilme gibi dar bir alanda sıkışmış pozisyon opsiyonları nedeniyle yukarıda da belirttiğin sol iç oyuncuya ihtiyaç var. Keşke Nuri Real'den kiralanabilinseydi muazzam olurdu ancak olacak gibi de değildi açıkçası. Burada transfer ile çözümlenemeyecekse Emre Çolak'ı buraya bir şekilde adapte edebilmeye çalışmalıyız. Sözleşmesi bitecek olan Erman Kılıç'ta bu bölgeye düşünülebilir. Neden ama? Sniejder'in dar pozisyon opsiyonları bizi ya baklavavari 4-3-3 oynatacak ya da Umut'un yerine Ambrabat tercihi ile 4-2-3-1'e dönebiliriz ancak bu dönüşümde 1 yabancının dışarı çıkıp 1 yerlinin onun yerine dahil olması gerekiyor. En makul çözüm Riera - Hakan değişimi gibi duruyor. Yabancı sayısı düşecek ancak yabancı sayımızın BJK ve Trabzon kadar yükselmiş olması yerli rotasyonunu da maalesef daraltıyor. Bu nedenle yazın bolca defansa ve ortaya yerli transferi göreceğiz. Zira kadroda oynamayan Baros dahil 10 yabancı var. Baros,Ulfa ve kiralık Melo Haziran'da sözleşmeleri bitince, 7'ye düşecek bu rakam. TFF'nin kademeli olarak kadrodaki yabancı sayısını önümüzdeki yıl 6'ya, sonraki yılla beraber 5'e düşeceğinden planların da buna göre yapılması şart.

Gelelim Sneijder'e; gerçekten bu kadar elit bir oyuncuyu kadromuza kattığımız için mutluyum. Özellikle uzaktan şutlarıyla ve asistleriyle muhakkak büyük bir katkı sağlayacaktır. Bir üst paragrafta de bahsettiğim gibi sistem bu nedenle değişkenlik gösterecek ancak Sneijder ortada ofansa yönelik de oynayabileceğinden yine 4-4-2 sistemini de oynayabiliriz. Buraya o yüzden çok takılmıyorum. Bence Sneijder umulandan daha çabuk form tutacaktır. Hatta BJK maçında ise muhakkak 2. devre sonradan oyuna alınacağını ve özellikle skora etki edeceğine inanıyorum. Bu sezon çeşitli turnuvalarda 10 kez formasını giydiği Inter'de bile 2 gol 5 asist performansı ile oynayan birinin Süper Lig gibi daha alt bir lig'de daha da üst düzey performans sergilemesi içten bile değil. İlerleyen yıllarda Hagi'nin yerini alabilmek için onun bize yaşattığı duyguları yaşatması gerekli.

Markus Suttner

Bir sol bekten hücum organizasyonlarında ne beklenir? Hızlı bindirmelerle rakip kanadı kendi kanatçısıyla beraber bastırması ve hücum bölgelerine geldiğinde mümkünse asist yapabilmesi şeklinde basitçe bir tanım yapabiliriz. Yeri geldiğinde fotoğraftaki gibi kanını akıtacak kadar fedakar, yeri geldiğinde tüm tribünlere eline aldığı mikrofonla 'reis'lik yapabilecek lider özelliklere sahip. 5,5 yıldır Austria Wien takımının formasını ıslatıyor. 25 yaşındaki metal ve punk müzik tutkunu solbek, özellikle bu yıl sezonun yarısına gelinmiş olmasına rağmen Wien formasıyla 22 maçta attığı 2 gol ve ürettiği 8 asist ile kariyer sezonunu yaşadığını ifade edebiliriz. Gerektiğinde her 2 ayağını kullandığını da görebilirsiniz. İlla bir sol bek olacaksa bu kişi taraftarın da gerçekten sevebileceği Suttner olmalı.

Fernando Llorente

8 Ocak 2013 Salı

Olmaz ama olurda geleceği tutarsa, sözleşmesi Haziran'da bitiyor. Ampa çilek olsa, tadından da yenmez ha... Lakabı El Rey León yani Aslan Kral. Düşünsenize, onun Arena'da attığı her golde hep bir ağızdan lakabıyla cehennem inlesin! Çok güzel olur, değil mi?!