Baros Beni Görmeli, Bana Kazak Örmeli

Maçın sadece ilk yarısını seyrettim 3G için eğitimde olduğumdan dolayı. Rijkaard hazır olmaması gerekçesiyle yabancılardan sadece Baros'u Kazakistan'a götürdü; ki bunun son derece doğru bir karar olduğunu Tobol'lu kasap sürüsünün hasbel kader attıkları golden sonra uyguladıkları katı defansı gördükçe doğru buldum. Haliyle maça ise PAF ağırlıklı bir kadroyla çıktı diyebiliriz.

Orkun

Sabri - Gökhan - Servet - Alpaslan

Ayhan - Sarp - Barış

Yaser - Erhan - Aydın

11 ile başladık. Kırmızı oyuncular PAF olarak nitelendirdiğimiz oyunculardandı. Bence forvette madem Baros oynatılmayacaktı, fizik olarak güçlü bir Özgürcan çok makbul olabilirdi. Diriliği ile defansın dengesini bozup, kanatlardan gelecek Yaser ve Aydın ile çapraz koşular yapıp ciddi boşluklar elde edebilirdik. Ama sahaya Erhan'la çıkılınca forvet 3'lüsü tamamen kayboldu. Haliyle 4-3-3'e alışılma evresinde bu güne kadar 4'lü orta saha ile oynayan takımın kanatları cidden zayıf gibi göründü. 'Çakma CR9' Barış ve zayıf Erhan oyunda çıktı ve yerlerine Arda ve Baros girdi. Bundan sonrası için bir bilgim yok oyunu seyredememem nedeniyle diğer Blogger'lardan takip edeceğiz. Alpaslan'ın kırmızı kartı için yorumum yok keza. Aslında galibiyet beklediğimiz maçtan beraberlikle ayrılmış olmak kötü müdür? Buna verebileceğim tek yanıt vardır : İlk elin günahı olmaz(Pişti oynarken şayet ilk kağıtta pişti verirsen söylenir). Bu takımı önümüzdeki maç 5'leyeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bu dönemde en az 4 yabancı oyuncunun oynar hale geleceğini içtenlikle söyleyebilirim.