FedEx Yolda Kaldı

30 Haziran 2011 Perşembe

 
Tsonga Wimledon turnuvasında 2-0 geriden gelip Federer karşısında 3-2 galip geldi. Maçın NTVSpor'daki yorumcusunun yorumu güzeldi : Tsonga yokuş aşağı freni boşalmış bir kamyon gibi.

Sezon Açılışı

29 Haziran 2011 Çarşamba

Foto bu sezon başarılı geçerse -ki öyle ümit ediyoruz- şimdiden yılın en iyi spor fotoğrafı olmaya aday gözümde. Terim sistemden ziyade 'seni kesseler acımaz' modunda çalışan bir antrenör tipi ve yüksek egosu nedeniyle kimsenin kolayca harcayamayacağı bir karakter. Haliyle son 2-3 senede kıçını yere seren takımı piç eden yeniçerilerin kellesini 'hık' demeden alır. En azından bu noktada yerliler maximum güçlerini sahaya yansıtmak zorunda kalacaklarından takımın yükseliş ivmesine geçeceği aşikar. Mevcut kadro ile bir 11 yapar isek : 

Aykut

Sabri - Ulfaluji - Servet - Hakan

Ceyhun

Cana --- Selçuk

Kazım ---------------- Arda

Baros/Elmander

Souleymane Coulibaly

28 Haziran 2011 Salı

Coulibaly'yi dün geniş özetini seyrettiğim U17 turnuvasındaki 3-3 biten Brezilya-Fildişi maçında seyrettim. Takımının 3 golünü de o attı. Videosuna buradan bakabilirsiniz. Keza Danimarka maçındaki takımına ait biri penaltıdan 4 ve Avustralya'ya 2-1 yenildikleri maçta takımının tek golü ondan geldi. Keza turnuvanın 8 golle gol kralı. Adı geleceğin Drogba'sı olarak anılmaya başlandı bile. 33'lük Drogba yerine 16'lık geleceğin Drogba'sını almak bence çok daha heyecan verici olabilir. İtalya'nın Siena takımı ile sözleşmesi devam ediyor.

Dün Bir Tarihti : River Plate Küme Düştü

27 Haziran 2011 Pazartesi

Futbol dünyasının en itibarlı kulüplerinden, 110 yıllık River Plate dün Belgrano ile 1-1 berabere kalarak küme düştü. Gözyaşları mı? Seldi... Hala Arjantin'deki kupalara katılma ve küme düşme mantığının nasıl hesaplandığını kavrayamadım. Ama nihayetinde play-off maçları sonucunda River Plate efsanesi küme düştü. Ole, Siyah Gözyaşları adında çok güzel bir video çalışması yapmış. Artık rakipleri bu yıl bolca River adını RiBer olarak makara konusu yapacaklar. Keza geçen yıl Boca'lılar bolca bunun makarasını yapmışlardı. Hemen alttaki fotoda 'Super Clasico'yu artık Arjantin Kupasın'da oynayacağız' demişler. Alttaki civcivli fotoda ise daha alt lide düşmeleri ile ilgili bir umut var. Dün Riquelme 'River'sız ligin tadı olmayacak' demiş. Olmayacağı kuşkusuz en azınadan bir yıl boyunca.

Pazartesi Şarkıları (Crash Test Dummies - Mmm Mmm Mmm Mmm)


Ah '90'lar...

Galatasaray Transferleri

25 Haziran 2011 Cumartesi

Sezon nihayet bitti. Aysal rekor oyla başkan seçildi ve sadece başarı vaad etti. Terim tekrar kulübeye geçti. Tarihin en kötü sezonu sonrası transfer taaruzu başladı. Önce Elmander açıklandı. Sonrasında Selçuk ve Ceyhun sırasıyla imzaladı. İhtiyaç olan bölgelerdi. İnceleyelim :

Elmander uzun ve hızlıydı. Bolton'da Toulouse'daki gibi bir performans sergilemedi fakat Baros'ta Liverpool sonrası gittiği takımlarda yıllık 5-6 gol ortalaması ile oynuyordu. Haliyle bu noktada bonservissiz olarak alınabilinecek ideal bir isimdi. Hem forvet, hem de arkasında iş yapacak. 

Selçuk transferi ise yılın en iyi volisiydi kuşkusuz. Oyunu iki yönüyle akılcı bir yerliyle oynayamadığımız için Skibbe ve Rijkaard başarısız olmuştu. Bu noktada Terim'in de etkisi var. 

Ceyhun ise yeni Mehmet Topal olacak. İçimde öyle bir his var. Hem defansif orta saha hem de defansta kadroda rahatça yer bulabilecek bir isim. 

En heyecan veren isim ise Drogba idi. Yalnız Abramovic 'he dedi, diyecek' derken hala somutlaşan bir gelişme olmayınca Arda'ya jest yaparak Atletico Madrid'i buraya getirme operasyonu başladı. Malum 3'lüden Forlan ve Reyes haricindeki Ulfaluji ile anlaşıldı. Yani şu noktada 3'ün 1'ini almış vaziyetteyiz. Anlayamadığım şu, elinde Neill varken neden Ulfaluji. Neden Egemen Korkmaz değil de Ulfaluji yani! Yani bedava oyuncu almayı da seviyorduk ya hem yıllık ücreti de düşük olurdu. Ulfaluji transferini mantığıma hala oturtamadım. Açık konuşmak gerekirse şu an transferi gündemde olan hiçbir adamı anlayamıyorum. Defans bölgesi hem sorunsuz hem sorunlu bir bölge. Sezon başı Servet ve Hakan Balta'nın inanılmaz düşüşünü nefretle hatırlayanlarımız aramızda hala var. Ama Terim Rijkaard değildir. Hakan Ünsal gibi bir takoza ana avrat küfür ede ede orta yapmayı öğretti. İşte götü yemeyen oynamaz kısacası.

Sabri/Ulfaluji --- Ulfaluji/Ceyhun --- Servet/Hakan --- Hakan/Çağlar

Neden forvete bu kadar yatırım yapılıyor elinde Stancu, Baros, Pino varken? Madem yapacaksın bu adamlar neden hala satılmadı? Bu noktada bu isimleri hiç anlamıyorum. Özellikle sadece lig ve kupada oynamak için bu kadro oldukça lüks. 

Drogba ve Forlan'dan birini almak için kesinlikle Baros'u satmalısın. 4-3-3 formasyonunu

Pino(Kazım) - Baros/Elmander - Stancu(Arda)

rotasyonu ile oynayabilirsin. Hele kaleye de yabancı düşünüyorsan ya ilerideki yabancıları satacaksın ya da yıldız almayacaksın göz boyamak için.

Kale ise Mondi sonrası kangren. Muslera, Frey, Buffon, Almunia gibi isimler geçiyor ama bence Sinan Bolat çok daha doğru bir tercih gibi duruyor. Açıkçası Galatasaray'ın kalesinin kaderi son 20 yıldır yabancıları ellerinde değer kazanıyor ama Bolat nokta atışı olur tek kelime ile.

Aslında son 3 yıldır kangren olan en önemli bölge ortasaha. BAM 'dan Barış Trabzon'a gitti. AM kaldı. Mustafa Rijkaard'ın ilk döneminde oldukça hırslı ve candan oynadığı için sempatik geliyordu ama kapasitesi bu. Ayhan ise benim için noktayı Lviv depalasmanı dönüşü hava alanındaki günvenlik görevlisine yavşakça sırıtarak 'dışarıda taraftar var mı' diye sorması ile koydu. Yani hala en eksik bölge orta saha ve hala Selçuk ve Ceyhun dışında bu bölgeye hala adam almıyorsun. Bu yıl yine buraya yapılmayan transfer hamlelerini çok arayacağız şayet Cana Lazio'ya giderse. Cana konusunda ise kararsızım. Blogger arkadaşlar çok beğeniyorlar Cana'yı ama Cana'da birşey eksik. 1 yıldır ne eksik diye düşünüyordum yakın bir zamana kadar. Eksiği yaratıcılığı idi. Belki Selçuk gibi bir beyin yanına gelince daha net görebiliriz oyununu. Ama giderse üzülmem açıkçası. İlla da bir yabancı alınacaksa daha önce yazdığımız Sebastian Larsson gündemimize gelmişti. Hazır bonservisi elindeyken Wenger'in elinin değdiği bu duran top usatasını kadromuza katmak benim nazarımda Reyes'in alınmasından çok daha rasyonel bir tercih olur. En komik transfer gündemi ise Kallström'dü. Yani elinde gerçekten iyi oynayan bir Culio varken neden Kallström? Cevabı Bülent Tulun. Neden mi söyliyeyim; taa rahmetli Canaydın dönemindeki Gerets dönemine kadar uzanıyor konu. Defansif orta saha için Vogel ve Kallström'ü beklerken Inamoto inmişti uçaktan Gerets'in deyimi ile. Bir şampiyonluğu değerli kılan şeyin parasızlık olduğu bir dönemdi o zamanlar. O yüzden 14 Mayıs hep hatıralarda taze şekilde saklanacak.

Ceyhun

Transfer(S. Larsson)/Cana --- Selçuk/Culio

Gelelim sisteme. Terim ve Elmander'in açıklandığı gün 4-4-2'ye döneceğimizi dünmüştüm. Skibbe'nin 4-2-3-1'i ve Rijkaard'ın 4-3-3'ü yada Ancelotti'nin 4-3-2-1'i gibi sürekli ileri oyuncularının flexible oynayacağı ya da orta sahanın Terim'in değimi ile 'buçuklu' oynacağına tanık olacağız. Şu anki görünürde yabancı sayımız fazla. Şayet yerli transfer için doğru tercihler yapılmaz ise kadroda çok büyük sıkıntılar yaşayacağız. En basit örneği Arda'yı 14.000.000 €'ya satıp, gelen para ile Ömer Toprak(3.000.000 €), Veli Kavlak(yetiştirme parası), Tunay Torun(Bedelsiz), İlkay Gündoğan(4.000.000 €), Mehmet Ekici(5.000.000 €), Gökhan Töre(1.300.000 €) ve Yasin Pehlivan(1.000.000 €) gibi oyuncular takıma kazandırılsaydı siz acaba hangisini tercih ederdiniz? Forlan&Drogba&Reyes'i mi yoksa geleceğin genç Türk'lerini mi?

Beraber Islandık Yağan Yağmurda

Bon Jovi Helsinki Konseri

River'lılar Dua Ediyor

Kim bilir Pazar gecesi daha çok ağlayacaklar!

Libertadores 2011'in En İyi 11'i

24 Haziran 2011 Cuma

Kadroda 5 Santos'lu, antrenörü de sayarsak 3 Penarol'lu, 2'şer tane de Velez'li ve C. Porteno'lu var. Kadroda Neymar kadar önemli bir diğer isimler ise takım arkadaşları Arouca ve Danilo ile turnuvanın 7 asist ile asist kralı olan Velez'li Martinez.

Neymar > CR7

Bir dönem Flamengo forması giyen ve şampiyonluk yaşayan Dejan Petkovic Globo'ya konuşmuş : 'Neymar CR7'den daha iyi. Ronaldo sadece fiziksel anlamda iyi. Neymar'ın tekniği kadar tekniğe sahip değil. Gelecek yıllarda en az Messi kadar iyi bir oyuncu olacak' demiş. Ve eklemiş : Real elini çabuk tutmazsa Barça ve ManU sırada. Keza Chelsea ile de adı anılıyor. Onu alacak kulübün şimdiden en az 45/50 milyon € gibi bir rakamı feda etmesi gerekecek.

Öl Ya Da Öldür!

 
River taraftarının açtığı pankartın Türkçesi başlıkta yazıyor. River Plate, Pazar günü Monumental'da 110 yıllık tarihini 90 dk.ya sığdıracak. Kısacası belki de Güney America'nın kulüpler bazındaki en önemli 90 dk.sı oynanacak. Taraftarlar dün gece resmen stadı bastılar. Keza taraftar Belgrano deplasmanında da sahaya girip maçın 20 dk. durmasına neden olmuştu. Kendi evlerinde olumsuz bir skor çıkarsa ortalık bildiğin savaş alanına dönecek. Kendiniz ya da taraftar için oynamıyorsanız bari Pamela David için oynayın.

Copa Libertadores Santos'un

23 Haziran 2011 Perşembe

Elano'yu gönderenlere kapaktır bu kupa. Santos 3. kez kupayı müzesine götürdü. Artık Neymar'ı almanın fiyatı daha da yükseldi. Bakalım Real Madrid ne kadar ödeyecek ona?

River Plate Kümeye Doğru

Dün gece Belgrano'ya 2-0 yenildiler. Belgrano büyük bir avantaj yakaladı. Pazar akşamı Monumenta'da tam bir ligde kalma savaşı olacak. Seyretmek lazım ama nerden nasıl?

Coşkun Baba'yı Kaybettik

İstanbul Beyfendisi derler ya öyle bir adamdı. Hocaların hocasıydı. Turgay Şeren'e bile antrenörlük yapmış biri. Toprağı bol olsun. En son Elano'ya forma giydirmişti. Yoğun bakıma girince kendisine forma jesti yapılmıştı. Oynadığı dönemlerde 4 numara giyerdi. Camiamızın başı sağolsun.

Efsane

22 Haziran 2011 Çarşamba

Copa America 2001


Futbolun ruhu Arjantin'de 1-24 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek. Japonya Tsunami felaketi sonrası kupadan çekilince yerine Kosta Rika katılacak. Brezilya ve Arjantin haliyle favori. Bakalım Arjantin şeytanın bacağını kırabilecek mi? Bakalım bizde maçlar hangi kanaldan yayınlanacak?

Sonisphere Iron Maiden Videoları

Number Of The Beast
The Evil That Men Do
Blood Brothers
Hallowed Be Thy Name
Fear Of The Dark

Sağdan soldan bulduklarımızı arşivimize ekleyelim. Metal dünyasının en baba gruplarından birinin etli-kanlı suretlerine tanıklık etmenin gururunu paylaşalım.

Sonisphere Notları

21 Haziran 2011 Salı

 
 
  • Organizasyon kötüydü. Bruce Dickinson bile sahnede 'bugün kapalı gişeyiz ama bir dahaki gelişimizde buranın 2 katı büyük bir yere geleceğiz' dedi. Zira bu sebepten bilet fiyatları oldukça yüksekti.
  • Üstümden tsirtümü çıkardığım için amele yanıklarımı iyice kapattım.
  • Ex-Prinkipo tayfası ile istesek bu kadar iyi buluşamazdık. Altay hariç hepsi içerideydi. Beraber güzel vakit geçirdik.
  • Alice Cooper, Slipknot'tan daha iyiydi. Belki de ben Rock merkezli müziği daha çok sevdiğimden öyle geldi.
  • Mastodon'u bilet kuyruğunda olduğumdan izleyemedim.
  • In Flames sahnedeyken pogocuların arasında kaldım. Gelene tekme gidene dirsek atarak aralarından çıkabildim.
  • Maiden'ın 3 gitaristi soloları birbirlerine Xavi-Iniesta gibi harike şekilde pasladılar. Dave Murray soloyu Adrian Smith'e, o da Janick Gers'e paslıyor. Janick Gers'in bir ara gitarı bacaklarının arasına alınca kıracağını sandım umduğum olmadı.
  • Dave Murray sololarıyla kulaklarımı resmen sağır etti. O nasıl bir çalıştır be kardeşim. 
  • Maiden yeni şarkılarına ağırlık verdiği için hepsine maalesef eşlik edemedim ama melodileri yakalayıp 'oooo' şeklinde kalabalığa eşlik ettim.
  • Konserde Iron Maiden'dan başka en güzel şey suyun 50 kuruş olmasıydı. Hiç bira içmedim. O derece.
  • Bruce Dickinson bol bol 'Scream for me İstanbul/Turkey' lafıyla bizleri azdırdı.

Kümede Kal River Plate

22 Haziran'da paly-off için gidecekleri Belgrano deplaplasmanında koca bir çınarın akıbeti belli olacak. Diyorum hep Arjantin Ligi'ni muhakkak bir kanal vermeli diye ama yayınlayan kim!!

Pazartesi Şarkıları (Queen - Save Me)

20 Haziran 2011 Pazartesi


Gözleriniz dolsun, tüyleriniz diken diken olsun benim gibi...

Yok Be! Sonisphere'e Gelmiş Bu

Benim için gelse de olur gelmese de transferinden başka birşey değildir. Terim'in huyudur bir önceki dönemden kalan yabancıları takımdan şutlamak. Stancu, Culio, Pino bakalım kaça satılacak. Stancu'yu Hagi'nin kazığı diye mi anacağız özellikle maliyet/oynan futbol karşılığından baktığımızda. Zira Zapata'yı öyle anıyoruz. Bence Gökhan Zan takımda kalıp rotasyonda kalsa daha şık bir çözüm olurdu. Madem illa bir defans alınacaktı, Serdar Kesimal yada Ömer Toprak neden alınmadı sorusuna yanıt aramak daha doğru değil mi? Bu arada gazeteler Forlan yerine Muntari diye yazmaya başlamışlar. Baros, Pino, Stancu gibi forvet rotasyonu sadece Süper Lig'de yarışacakken bence yeterli. Sadece yıldız almak için yıldız almayı hiçbir zaman anlamıyorum. Bu konuda bizi en heyecanladıran adam Haldun Üstünel'di. Bu bir gerçek.

Sen Şu An Bu Videoyu Seyredebiliyorsan

19 Haziran 2011 Pazar


Iron Maiden konserinde değilsin demektir!

Bir Bon Jovi Tarihi

18 Haziran 2011 Cumartesi

Güzel belgesel olmuş. 25 yıllık müzikal kariyerlerini kendi ağızlarından dinliyorsunuz. JBJ bir yerde 'artık bu adamları kendi kardeşlerimden daha iyi tanıyorum şüphesiz' diyor. Zaten önemli olan da bu sinerjiyi yakalayabilmek ve çizgini bozmamak. Bu nedenle en çok saygı duyduğum gruplardan biridir Bon Jovi. Daha önce bir yerde okumuştum JBJ'ye karısına hala aşık olup olmadığını soruyorlar, yanıtı aradan geçen yıllara rağmen 'ilk günkü gibi' oluyor. Adam adam. Bu arada adam İtalyan asıllı bu kadar yakışıklı ve ailesine düşkün olmasının nedeni biraz da buradan geliyor. Malesef Temmuz'da onları seyredemeyeceğim ama dinleyip destekleyeceğim.

Plajda Tavla & Satranç

16 Haziran 2011 Perşembe

 
 
 
40'ar $ bayılırsanız nautiandco'dan alabilirsiniz.

Dış Cephe

Marilyn Monroe & Beatles

Siz Kupayı Gerçekten Kaybetseniz De Kahramansınız

15 Haziran 2011 Çarşamba

Basketten hiç anlamam ama ruhtan anlarım. Bence herşeyin bir ruhu vardır. Ruhunu emeğine yansıtırsan karşılığını alırsın. Tıpkı 14 Mayıs 2006'da olduğu gibi. Artık kupayı kazanamasanız da canınız sağolsun. Taktığınız kapak bize yeter kupa Kestane'nin olsun.

Elveda El Titan

13 Haziran 2011 Pazartesi

Lan ağlama! Bak benim bile gözlerim doldu...

Ceyhun Galatasaray'da

Güzel transfer. Gerek Mehmet Topal gibi ön libero ya da stoper oynatabileceğimiz flexible birini aldık. Ben devre arasında kendisinin Trabzon ile sözleşme yenilediğini duymuştum ama yenilememiş. Bedavaya gelmesi güzel bir hareket. İnşallah başarılı olur. Kaleye ise yabancıdan ziyade Sinan Bolat'ı isterim.

Pazartesi Şarkıları (Maria Mena - Just Hold Me)


Hatun'un sesi inanılmaz derecede güzel.

CHP Varsa Kendisi İçin Var

Felaket senaryomuz sonuçlandı. AKP merkez sağ + muhafazakar kesimin oylarını firesiz alınca tablo bu şekilde şekillendi. Şaşırmadım. TVyi ilk açıtığımda bir ara %53'e %22 AKP-CHP oranını görünce üzüldüm sadece. Bu arada Kartal'da CHP-Tuncay Özkan'a çift oy basan 10.000 salağın hala kim olduğunu merak ediyorum. Ayrıca İstanbul'dan Sebahat Tuncel meclise tehditlerle gitti. Seçim döneminden oy için gittiği evlere 'eğer meclise giremezsem, bu evden biri ölür' tehditi başarılı olmuş görünüyor. Sikeyim senin demokrasini Sebahat. Gelelim CHP'ye artık kendini sol kutuptan merkze doğru kaymak durumundalar. Yoksa postun manşeti CHP'nin akıbeti olur ve oyları ciddi anlamda düşer. CHP'nin herşeyden evvel doğudaki yapılanmasını iyileştirmesi lazım. Misal Şanlıurfa. AKP 10 MV çıkardı, CHP ise sadece %2 oranında oy almakla yetindi. Kemal Kılıçdaoğlu iyi bir insan. Bu seçimde çok koşturdu ama ekibi onun kadar malesef koşturmadı. Beraber koşmazsan yalnız kalırsın.  KK'da yalnız kaldığından %26 aldı yoksa %30 hayal değildi. '40 yapar' aritmetiğinden sonra mizah literatürümüze 'pesküvit'i katan Bahçeli ise artık yavaş yavaş istifaya hazırlansın yoksa bir sonraki seçimde barajı kaldırsalar bile iflah olmaz. Neyse vatana millete hayırlı olsun.

Aşk Tesadüfleri Sever

10 Haziran 2011 Cuma

Güzel film vesselam. 2 başrolün yanındaki diğer karakterler çok iyi oyunculardan oluşuyor. Filmi iyi desteklemişler. Mehmeh Günsür ve Belçim Bilgin de iyi oyun sergilediler o ayrı. Mehmet Günsür sakalı bığı kesip saçları samuray gibi arkadan bağlayınca acayip yakışıklı oluyormuş. Bıyıklı sakallı hali kötüydü. Yiğit Özşener TV dizilerindeki kaybeden aşık rolünden hala kurtulamadı. Kaybedenler Kulübünü bir ara seyretmek lazım bir ara. Konu çok kısaca, 'yuh ya' dedirtecek tesadüflerin üstüne kurulu ama gerçekten güzel bir final ile kapanış oldu. Tahmin ettiğim gibi bitmedi yani. Seyredin. Gerçekten hoş film.

Yaşam Boyu Başarı Ödülü : Morgan Freeman

9 Haziran 2011 Perşembe