Derin Galatasaray Yönetimi Devraldı

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Bu çok önemli dışarıdan Faruk Süren + İnan Kıraç destekli Ünal Aysal tarihin rekor oyunu alarak başkan seçildi. Hiçbir sandıkta 100 oyun altına düşmedi. Rakipleri de hiçbir sandıkta 40 oyu geçemedi. Gerçi rakipler demokrasi yerini bulsun diye aday oldu. En azından Turgay Kıran için bunu net bir şekilde belirtti.
Ünal Aysal'a gelirsek. Galatasaray bu ülkede diğer kulüplerden çok daha farklı yönetilir. Çünkü bir eğitim kurumunun içinden çıkmış olması nedeniyle 'Liseliler' kulüpte ağırlıkta söz sahibidir. Bu nedenle Galatasaray asla 'paralı' başkan mantığı ile idare edilmemiştir, edilmeyecektir de. Keza Canaydın çok fakir bir adam mıydı da Ribery elden kaçtı? Hayır, elbette değildi. O dönem Ribery gibi bir değerin kaybolmasına herkes gibi bende büyük tepki verdim ama Galatasaray hep kulüp olarak başkana bağımlı yaşamaktansa kendi yağı ile kavrulma yöntemi hep eskiden beri adetti. İşte bu finansal yönetim şekli kulübü, Fener'den ve BJK'den hatta ve hatta yer küredeki diğer bütün kulüplerden ayıran en önemli özelliktir. Bu nedenle Aysal, bir Aziz Yıldırım görünümünde ziyaden Galatasaray'ın başkanlığını temsilen koltukta bulunacak. İşin esas ağa babaları tek başlarına bile başkanlık yarışına girseler kafa kafaya rakipleriyle çekişebilecek olan Adnan Öztürk, Ali Dürüst ve Refik Arkan gibi isimler olacak. Bunu ilerleyen zamanla beraber net bir şekilde göreceğiz. Bu isimlerin hepsi herbir şubenin başına birer CEO gibi geçip her bir şubeyi yönetecekler. 

Futbol şubesi için bu CEO malumumuz Fatih Terim ismi ile geçiyor. Net bir şekilde Fatih Terim antrenör olmayacak görüşündeyim. Yani bir futbol direktörü olacak, Barça'nın Cruyff'u gibi bir yerde. Bu şekilde olursa altına gelecek hoca ile egoların çarpışması söz konusu olabilir. Bunun nedeni Terim'in yüksek egosu bana sorarsanız. Fakat Terim hemen hemen adının geçtiği her zaman tek yetkili olmak istediğini ifade ettiğinden futboldan tam anlamıyla saha içi + dışı sorumlu olabilir. Büyük bir iş yükü getireceği aşikar. Bu da Terim'in Milli Takım'da oluşturduğu gibi bir dönem eski öğrencilerini geleceğin hocaları olarak yanına toplaması durumu söz konusu olacak. Bunlarla ilgili ise hiç bir fikrim yok. Ama kuvvetli ihtimal bence 2.si olacak gibi.

Bu arada seçim günü 'laf olsun' diye oynanan maçta yine gençler yoktu. Yani bu PAF takımın amacı A takıma oyuncu yetiştirmek. Yani A2 takımı şampiyon olunca, milyonlarca Galatasaray taraftarı bu yılki kupa abazanlığını kazanılacak A2 kupasıyla gidereceğini düşünüp, sokaklara döküleceğimizi sanıyorlarsa inanın Bülent Hoca ve PAF hocaları çok fena yanılıyorlar. Gelecek Hoca'ya büyük bir enkaz bırakan isimlerden biri de Bülent Hoca'dır malesef.

0 Hayat Belirtisi: