Güneşin Battığı Yerde Kendini Dev Sananlar

29 Ağustos 2010 Pazar

Uefa'nın üstünden 10 yıl geçti ve artık deniz bitti. Suyumuzu buharlaştırıp bitirmişiz. Özellikle Perşembe gecesi ya da Cuma günü yazmadım ağzımı bozmayayım diye. Bloglara baktım tepkiler aynı. Yok Arda eve taksi ile gitmiş yok Ayhan kansızı gülüp taraftar var mı diye sormuş vs...

Daha önce transfer politilarına değinmiştim. Özellikler Arda'nın neden iyi şekilde pazarlanıp satılamadığını yazmıştım. LOTR serisindeki Smegol karakterinin yüzüğü 'kıymetlimisss' şeklinde kimseye yar etmemesi gibi davranmamız nedeniyle oyuncularımız tek tek elde patlamaya başlıyor. Takımın vizyonunu genişletmek için sadece 30.000.000 € harcamak maharet değil. Oyuncu satmak da önemli. Neden? Oyuncu satıp devir daim yapacaksın ki sonra 3 kuruşa sıkıştığında son dönemlerde oynaycağın en öneml Avrupa maçlarından birinden önce  takımın en önemli stoperi haline gelen Meira'yı takımda stoper yokken satma ihtiyacı duymayacaksın. Harry Kewell gibi bir adamı bedavaya getiriyorsan, Arda'yı maximum fiyata satıp eksik alanlarına kalıcı önlemler alabilmek için bütçe yaratacaksın. Sonuçta hem Arda hem de Kewell sol taraf oyuncu ve ilk 11 oyuncusu ise rotasyona takmayacaksın bunları. Rotasyona adam alacaksın. Bak yazmışız İbrahim Akın diye. Biraz CM/FM mantığı gibi geliyor ama önümüzde Porto gibi bir örnek var bu konuda. Arda'lar, Servet'ler satılmazsa yerlerine adam koyamazsın. Sonra onların da fiyatını bitiriyorsun. Son 2 senede M. Topal, Servet ve Arda bu takımın potansiyeli olan adamlarıydı. Hepsi yarı yarıya değer kaybetti. Topal bile yarı fiyatına satıldı. Geçen sene Everton 2.5 katını veriyordu bu paranın. Düşünün kardan nasıl zarar ettiğinizi.

Sürekli yazıyoruz, bu takım orta sahayı geçemiyor. Bu işler Ayhan'la vb. adamlar ile olmaz diye. Zamanında da belirttik, madem vizyon istiyorsun satacaksın Arda'yı alaksın Nuri'yi. Ama bilmiyorsun oyuncu satmayı. En basit örneği M.Topal-Cana örneğidir. Yani dam üstünde saksağan vur beline kazmayı. Olur mu hiç böyle bir transfer. Mantığı var mıdır? Yazmıştım 2 hafta önce böyle transfer olmaz diye. Hatta Elano konusunda kaprise yatıyorsun 3 kuruş için sonra onu da piç ediyorsun. Şayet Elano 'ya satarsak' diye Karpaty maçlarında oynatılmadı ise bu tamamen yönetimin basiretsizliğidir. Yani önce ateş edip sonra hedef almayacaksın. Sonra sıktığın kurşuna yazık. Ayrıca Cana'yı aldıktan sonra Emana demekte havada kalıyor. Üstüne bir de Misimoviç diyorsun. Ya Eylül olmadan bu takım 4. torba takmına elenmiş sen hala taraftara yalaklanmaya çalışıyorsun yönetim olarak. Daha geçen yazdım istemiyoruz Emana'yı da Misimoviç'i de. Biz alt yapı istiyoruz, yüksek maliyetli oyuncu değil. Ne gidip formasını alırım onların ne de tribüne bu takımı desteklemeye giderim. Alt yapıdan adam çıksın istiyoruz. Çünkü Galatasaray nasıl alt yapıdan gelenlerin üstüne monte edilen adamlarla oluşan sinerjinin sonucu Uefa'ya erişti ise yine öyle olacaktır. O yüzden güneş ufukta batarken gölgeniz dev gibi görünür. Silkelenin.

1 Hayat Belirtisi:

Anıl dedi ki...

Meira görüşüne ben de katılıyorum. O gün bugündür her muhabbette de açarım konusunu. Galatasaray, Hamburg'a elendiğinde stoper yoksunluğundan dolayı Kewell'i kullanmıştık. Meira'nın satılması UEFA Kupası'nın satılması demekti o vakitler.

Bunun dışında Galatasaray kulüp olarak büyüktür, çok büyüktür. Ancak futbol takımı maalesef çok sıradan şu günlerde. Kümede kalmaya oynayacak halimiz yok, fakat bunu başaracak olan da o kulübün forması işte. Yoksa mevcut futbolcular herhangi bir Anadolu kulübünün formasını giyse, o takım küme de düşer.