Gerek ailemin gelişi gerek AÖF sınavları nedeniyle 2 gün boyunca yazamadık. Ama bugüne biriktirdik hepsini.
Öncelikle bizim takımla başlayalım. Gerçekten kabus yaşadık ilk 50 dk. Bosna ve İspanya'nın kazındığı haftada kazanma stresi ve Estonya'da atar-yatar sporu oynayınca 5-4-1 formasyonuyla oynayan rakibi açarken cidden zorlandık. Aslında iyi pozisyonlarda yakalıdık Estonya çok kısmetliydi cidden. Yediğimiz ilk golde daha Hamit hatalı geri pası verince 'yapma' dedim içimden. Sanki gol olacağı içime doğdu. Hele atııkları 2. golde ilk çekilen şutta top langırt oyunundaki gibi 3 defans oyuncumuza çarpıp rakibin önüne düştü. Arda ve Tuncay maça damgalarını vurdu. Emre ilk yarı gerçekten çok çalıştı. Fatih Terim onun sinirli hali hakkında konuşmuş belli. Hakettiğimiz bir galibiyetti.
Keita Fildişi Sahilleri'nin Burkina Faso'yu 5-0 yendiği maçta 2 gol attı diğer goller hattrick yapan Drogba'dan. Baros'ta 2-2 biten Slovakya maçında Çek'ler adına beraberliği kurtaran golü attı.
Gelelim gecenin maçına. Gece evde misafir oluşu ve sabahta AÖF sınavı oluşu nedeniyle sahurda sadece 2. yarısını seyrebildiğim Arjantin-Brezilya maçına. Elano'nun ilk golün asistini yaptığı maçta umduğum gibi Brezilya'nın üstünlüğü ile son buldu. Çünkü Arjantin kaybetmeye mahkum. Takımlarında sadece forvet hattı iş yapıyor. Messi-Agüero-Tevez'den başka adam yok bence. Buda malesef kaliteli bir takım olmalarının önüne geçiyor. Brezilya her hattıyla güçlü ve kaliteli bir takım. 2. yarı rakibi sürekli geri karşılayıp kontraatak oynamalarına rağmen geride hiç boş alan bırakmadılar rakibe. Hakettikleri bir galibiyet aldılar.
Son olarak Kaladze, Gürcistan-İtalya maçında rakip forvetleri hiç yormadan 2 gol atarak belkide tarihe geçti. Özellikle Palombo'nun şutundaki kafası iyiydi.
0 Hayat Belirtisi:
Yorum Gönder