Dün NTV Allah'tan Estonya-Brezilya maçını verdi. Optimum ne gibi bir rakibe karşı forma giyeceğimiz belli. Gerçi sahada Levadnia'lı hiçbir futbolcu yer almadı. Elbette bu noktadan baktığımızda şu anki kanaat gerçekçi olmayacak, sadece futbol zihniyeti olarak teknik ekiplere yaratacakları sorunlar için dün gece bir örnek teşkil edebilir.
Maça bakacak olursak yine dün Brezilya hep ayağa kısa oynadı. Gol noktalarında forvetlerin pozisyon alışlarında ve son vuruşlarındaki şansları yanlarında olsaydı maç 5-6 farka gebeydi. Estonya topa hakim olmamadığı her an sinirlenmeye ve sanki puan mücadelesi verir gibi hırslı ve sert oynamaya başladı. Zira henüz 36. dk.da eski BJK'li Kleberson yerini çiçeği burnunda Galatasaray'lı Elano ile yer değiştirirken sağlık ekibince sedyede sahayı terk ediyordu. Parejko'nun Luisao ile kapışması, Kruglov'un Alves'in ayağını kırmak istecesine topa dalması ve üstüne kırmızı kartla atılması az çok Estonya futbolu'nun ne aşamada olduğuna dair net kanıtlar sundu.
Galatasaray'da bu sezon yapmaya başladığı gibi topu sürekli ayağa oynamalı. Levadia da kendi milli takımı gibi aslında. CL ön elemelerindeki ilk 4 maçta toplam 1 kırmızı 6 sarı kart gördüler. Bu oran yüksek gibi olsada aslında bizim kartlarımızla örtüşüyor. Zira bizde 5 sarı 1 kırmızıyla gidiyoruz. Bunun en büyük payı ağırlıkta yedeklerle çıkılan ilk Tobol maçıydı. 4 sarı 1 kırmızıyla bitirmiştik maçı. Gün geçtikçe form tutup kadroya giren transferlerimiz bu oranı düşürdü. Çünkü sahada futbol oynamaktan başka birşey düşünmeyen bir takım oluyoruz git gide.
Bu arada Elono'ya değinmek gerekirse bu sezonun genelinde sağ iç yada kanat olarak izleyeceğiz. Bolca asist ve asist öncesi son pasın onun ayağından çıktığını göreceğiz. Brezilya milli takımında dahi duran topları o kullandı. Artık Sabri haddini bilecek, her duran topa zıplamayacak.
0 Hayat Belirtisi:
Yorum Gönder